*Canım sıkıldığı zaman evdeki tüm dolap kapaklarını (buzdolabı ve fırın dahil) açıp, boş boş bakıp kapatıyorum.
*Hapşırdığım zaman ellerimi kulaklarıma bastırıp ikincisi ya da üçüncüsü gelecek mi diye en az bir dakika bekliyorum.
*Asansöre bindiğimde başımı geriye atıp derin derin nefesler alıyorum (klostrofobi) ama insanlar bana garip garip bakıyor öyle yapınca asdfghjk
*Bir resmi, önemli bir yerde kullanmadan ya da internete koymadan önce, zaten internetten almışsam bile mutlaka PhotoScape ye de Picture Manager'da ayarlarıyla oynayıp duruyorum.
*Bloggerda sürekli şablonumu değiştirip duruyorum kafayı yiycem.
*Tek bir yerde bir şablon uygulamışsam onun arkaplanını alıp formspringime, twitterıma, youtube'uma ve hatta bilgisayarın arkaplanına bile uyguluyorum.
*Eğer msn'de seçtiğim renk ve resim ruh halimle uyuşmazsa saatlerce sırf o resim için uğraşıyorum, sonra renk düzenliyorum.
*Avatarlarım hep ruh hallerimle uyuşmak zorunda. Uyuşmazsa değiştiriyorum.
*Duvardaki çıkmayan lekeleri sık sık bir şeylerle siliyorum ama hala çıkmıyor. Çıkmadığını bile bile hep inatla deniyorum.

Bunlar garip huylarımdan çok takıntılarım aslında.

3 kutsalım vardır yatak yastık batanie bu 3 ünü kimseye kullandırtmam kimseyi yatağıma yatırtmam (belli durumlar dısında) oturmasına bile izin vermem.

Ben de buna benzer bir başlık açmayı düşünüyordum.
Benim huylarım:

-Odamın kapısını açık bırakanlara sinir oluyorum o da 40 derecede olasa da o kapı apalı duracak.xD

-Diş macunu, çiğ sosis ,çig hamur,yufka, yemeği seviyorum.

-Kendi bardağım olsa dahi aynı bardaktan 2.kez bir şey içmiyorum.

-Bir şey hatırlamaya çalıştığımda ard arda en az 3 kez parmak şıklatıyorum.

-Canım sıkıldığında elimi hızlıca boş boş sallıyorum.

-Yemek yerken bardağı ağzına kadar doldurup yemek tamamen bitine kadar içmiyorum.

-Mevsim ne olursa olsun evin içinde çorapla gezip ve yaz mevsimi hariç çoraplarımı çıkarmadan uyuyorum.




-

Günde 20 saat Laptobumla birlikteyim, ilişkimizin bozulmaması için elimden geleni yapıyorum. Allah'tan yaptığım hiçbirşeye bozulmuyoo

eskiden tırnak yeme huyum vardı bıraktım tırnağımın yanındaki etleri yeme huyum vardı bıraktım yanağımın içini yeme huyum vardı bıraktım en sonuncu dilimi ısırık papilları kopratmak .bu huyumu da bıraktıktan sonra neye başlarım bilmiyorum
dudak kemirme olayını hiç katmıyorum her zaman olan şey

daha bi sürü var şimdilik aklıma gelen bu

aldıgım seylere karsı (biriktirdiklerim seyelere) asırı hassasım, naylon eldivenlerle ambalajlarını acarım ve (bilhassa oyunlarda) icindeki oyunu cıkarıp ambalajını tekrar giydirir rafıma koyarım

artbookları sadece bir kere acar bakarım sonra geldigi kutuya koyar, acılmamak uzere tekrar bi yere kaldırırım (sonra aynı artbookun scanını netten bulup indirirm)

ayakkabıların bagcıklarını asla baglamam

asla taze ekmek yemem

sarımsagı cok severim ama sıcak yemeklerde nefret ederim

dolmabiberin dısını (yani biberi ) cope atar icini yerim

coraplarımı cıkarmam hep onlarla uyurum

mangalarımı sadece bir kez okurum, sonra aynen rafa.

heyecanlı bise oldugunda (oyun yada anime esnasında) cıglık atarım, oyunu kaybedersem ana-avrat dumduz giderim

yazın uyku arasında paso yatak değistirirm

eskidende kafamı hep orterdim yorgan vs ile sonraları gecti bu

...daha gider bu hehe

Dolma biberin dışını yemiyorum.

Mevsim yaz da olsa çorapsız rahat edemiyorum -kendimi çıplak hissediyorum gibi bir şey-

Bu ikisi başkalarında da varmış

Bir şeyle uğraşırken sanki sakız çiğniyormuşum gibi ağzımı oynatıyorum -tik gibi bir şey-

Günde en az bir kere hayal kurmadan duramam. Beynimde kendi yarattığım dünyalar var diyebiliriz.

Banyo yapmayı sevmem ama girdim mi de çıkmam çok uzun sürer.

Kısa saçtan nefret ederim, bir hevesle kahkül bırakınca bile ardından pişman olurum. Saçım uzun, uzun olmasını seviyorum ama taraması çok gıcık olduğundan annem ve babam tarar hep benim için.
(Burada ki huyum her zaman kahkül kestirip ardından pişman olmamç Pişman olacağımı bile bile aynı şeyi tekrarlıyorum.)

Benim değilde saçımın bir huyu(yapısı) var; yıkandıktan sonra kuruyunca o kadar kabarıyor ki kendim bile korkuyorum ondan.
Birde çevremde ki herkes saçımın bu haline hayran kalırken ben nefret ediyorum. Dalgalı, ince ve gür saçlı olmak çok kötü.

Yaz tatilinde tüm günümü bilgisayar başında geçiririm.

Biri benden bir şey istediğinde -sertçe- o kişiye lütfen dedirtmeden onun isteğini yerine getirmem.


Şimdilik bunlar aklıma geliyor

asla odamın kapısını açık bırakmam uyurken uyanıkken içerdeyken dışardayken .. asla.. bide karanlıkta uyumam .. yani böyle çok aydınlık olmuycak ama y,nede odayı görmem lazım.. erm... bi yere gittiğimde her zaman kapıyı görücek şekilde otururum.