@Moody, o senin mükemmelliğin.
@hizumi nedense hiç beğenmezdim:D

Teşekkür ederim arkadaşlar.

yıllaaaaaaaaaaaaar önce bleach izlediğim dönemlerde karaladığıö bir şiir vardı onu koyayım bari:
ismi Viva la.... (Örnekköy Saçmalamaları vol.1)


Saat 23:01 ve ben

Ayakları yorgana hapis

Yanakları pembe, yanakları buz

Çekmeceden sarkan siyah

İnce çoraptan halımın üzerine

İnen cüceler; mızrak, gürz

Halımı istila ediyorlar!

Oysa benim halım, benim odam, benim hayatım.

Benimdir o hiç yaşamamış sevgili,

Doğmayacak çocuklar benim!

Yan gözle bakamazsın ona

Onun laciverdi benim

Ve sen yüksek beyaz duvarlı

Yüksek zindanında

Beyaz etekleri yerleri öpen

Öpemediğin adama yanan kadın,

Rüyamda öptüğüm adam benim!

Onun laciverdine dokunamazsın

Yakar tenini elleri

Dayanamazsın

Oku benim, haçı benim, beyazı benim!

Tek kişilik Haçlı Seferi'm!

Kudüs benim!

Sen alamazsın!

Senin çöllerin çok uzaklarda

İspanyolların beyaz giydiği

Ve kusursuz Japonca konuştuğu

Çöllerin

Lacivert vahalar benim!

Öpemediğin adama yan solo gitar gecelerinde

Korkundan öpemediğin hani

O adam da senin değil

Elde var sadece çöl

Lacivert benim,

Turuncu "Rukiye"'nin

Ve bu boş İspanyol çölü senin.

Ellerinde yarasa külleriyle

Turunculara ve korkulan öpücüklere ağladığın

Çöl

Sen

Benim laciverdime dokunamazsın

Çünkü bu lacivert, bu oda, bu halı benim!

tabii ben bu başlığı daha ciddiyetsiz düşündüğümden kendimce şöyle bir iki dörtlük uydurmuştum onu da koyayım:

Server'imiz sorunlu sık sık
Chat box'ımız ıssız, ne yazık!
Hime severler çok olsa da
Bize her yer anime manga!

One piece'çi değilsin dediler
Yanlarında yer vermediler
Hiç kazanmasa da kediler
İmzalar mundar olur sanma!

şiirlerime başlık bulamıyorum

Bir zamanlar bir şehir de,
Pislikler kol gezermiş.
Adım atılan her yerde,
Kan ve kibir bitermiş.

Bu şehir de,
Pis bir koku varmış.
Şehirdeki her eve de,
Bu pis koku yayılırmış.

İnsanların ağzında,
Bitmek bilmeyen bir açlık kokarmış.
Herkesin karnı doysa da,
Açlığın ne zaman biteceğini kimse sormazmış.

Şehrin kokusundan sonra,
Bir duman başlamış.
Bu dumanın rengi kara,
Gücü ise yakarışlarmış.

Duman insanların genzini tıkarken,
Kimse dumanın tüm şehre bir duvar ördüğünü anlamamış.
Bir gün bir turist yoldaki şehre uğramışken,
Ne olduğunu anlamadan dumanın içine karışmış.

Nereye uğrasa,
Kana rastlamış.
Kiminle konuşsa,
Pis ağız kokularına maruz kalmış.

Turist bir gün bile,
Bu şehre dayanamamış.
Çantası ile,
Kendini yollara atmış.

Şehrin çıkışına gelmişken,
Duman onu geçirmemiş.
Turist öksürüklere boğulmuşken,
Duman turistin tüm bedenini hapsetmiş.

Turist yakarmak isterken,
Duman onun boğazını sıkmış.
Turist direnirken,
Duman onu nefessiz bırakmış.

Turist ertesi sabah uyandığında,
Kendini pis bir sokakta bulmuş.
Etrafına bakındığında,
Kan ve kibir görmüş.

Turist bir alaycılıkla,
Sokaktaki diğer insanlara bakmış.
Hissettiği duygu sıklıkla,
Açlıkmış!

Turist kendine baktığında,
Takım elbisesini görmüş.
Bir kez daha baktığında,
Leş kokusuna bürünmüş.

Turist artık o şehirde,
Turist olmaktan çıkmış.
Dumanın içinde,
Artık o şehrin insanıymış.

bence ingilizcenle alakalı neyse beyenmemen


ama şiirimi 5 dakkada yazdım

Yok ben kendi şiirimden söz etmiştim. "ben kendi şiirlerimi hiç beğenmezdim" yazacaktım ama yanlış yazmışım kusura bakma. Seninkileri anlayacak kadar ingilizcem olur umarım.

elbette olur

üzüzlme

16 yaş üstü için şiirdir lütfen diğerleri bakmasın

..

şu anda yazacağım bu şiiri.daha öce yazmadım tamamen doğaçlama olacak

Yalnızlık görürsen gözlerimde
Kaç! Git hemen oradan
Sen de yalnız bırak beni
Bu berbat dünyada...

Tiz sesimle bile çığlığımı duyarsan kulaklarında
Aldırma! Yüzünü çevir yüzümden
Sen de duymazlıktan gel beni
Bu acı dolu dünya nın suskunluğunda...

Aşkımı hisseddersen sözlerimde
Durma! Uzaklaş benden
Sen de terk et beni
Bu sensiz dünyanın yok oluşunda...


evet yazdım.ilk defa buraya şiirimi koyuyorum.ve bu şiiri şu an yazdım umarım beğenirsiniz