Bugün Hangi Mangayı Okudunuz? Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 110, 111, 112, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Lone Wolf and Cub: 20-23 Eskiden 11 cilt kadar okumuştum, ama tamamlayamamıştım... Şimdi en baştan yeniden başladım Lone Wolf and Cub'a ve bu defa bitirmeden bırakmayı düşünmüyorum. Edo çağı Japonya'sında görev her şeyin üstünde, görev için gerekirse bir baba gözünü kırpmadan öz oğlunu bile öldürebilir. Görevde başarısız olmak demek, onurunu kaybetmek demek ve bu da ancak intihar edilerek temizlenebilecek bir leke. Öküz ve At başlı şeytanların yolu olan Meifumado'yu yürüyen ana karakter Suitkastçi Ogami Itto ve oğlu Daigoro için intikamlarını almak için hayatta kalmanın yanında Japon halkına, onurlarını korumada yardımcı olmakta bir o kadar önemli. Kişi veya Aile onurunu korumak için bir intikam alınması gerektiğinde veya bir görev yerine getirilmesi gerektiğinde, o kimselere sonun kadar yardım etmeyi kendilerine düşen bir görev olarak görüyorlar. Lone Wolf'un hikayesi de genel olarak bu bilinç üstüne kurulu.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Temhe, SanJi
Lone Wolf and Cub: 24-33 Güzel devam ediyor, 17 yüzyıl Edo çağı Japonya'sı zamanlarında Ogami Itto'nun kendini kiralamak isteyenlerle nasıl iletişim kurduğunu görüyoruz. Tapınaklara Meifumado muskası asıyor ve bu muskayı görenler eğer onu kiralamak istiyorlarsa, yere taşlardan bir çeşit Japon askeri yön tarifi sistemi ile şekiller çizip, buluşma noktasını tarif ediyorlar. Maceralardan birindeki intikam peşindeki dövmeli kısa kılıç ustası kız çok etkileyiciydi.
The Faraway Paladin 1-10 bir süredir başlamayı düşündüğüm bir manga. Oratalama bir Isekai mangasıydı okuduğum kadarıyla.
Delicious in Dungeon 1 Evet, sadece ilk bölümü okudum, ama inanılmaz keyif aldım. Sadece ilk bölümü okuyup bıraktım çünkü diğer mangaları da okuduktan sonra yoruldum. Mangada çok fazla diyalog olmasının da bunda etkisi ver, okuyacak çok şey vardı, o yüzden bir bölüm okuyunca yoruldum, diğer mangaları da okuduktan sonra. Çok komik bir manga, eğer böyle giderse kesinlikle favorilerim arasında yerini alacak. Zindanlardaki hayali canavarları pişirmek için bu kadar detaylı, gerçekçi tarifler hazırladığı için bu manganın mangakası tam bir çılgın. Uzun uzadıya nasıl bu hayali canavarların pişirileceği üzerine kafa patlattığı belli...
The Faraway Paladin 1-10 bir süredir başlamayı düşündüğüm bir manga. Oratalama bir Isekai mangasıydı okuduğum kadarıyla.
Delicious in Dungeon 1 Evet, sadece ilk bölümü okudum, ama inanılmaz keyif aldım. Sadece ilk bölümü okuyup bıraktım çünkü diğer mangaları da okuduktan sonra yoruldum. Mangada çok fazla diyalog olmasının da bunda etkisi ver, okuyacak çok şey vardı, o yüzden bir bölüm okuyunca yoruldum, diğer mangaları da okuduktan sonra. Çok komik bir manga, eğer böyle giderse kesinlikle favorilerim arasında yerini alacak. Zindanlardaki hayali canavarları pişirmek için bu kadar detaylı, gerçekçi tarifler hazırladığı için bu manganın mangakası tam bir çılgın. Uzun uzadıya nasıl bu hayali canavarların pişirileceği üzerine kafa patlattığı belli...

Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): KinRyu, Temhe
My Girl 1-15
Bayağıdır karşıma çıkıyordu ben de bi şans vermek istedim. Yotsuba gibi bişi bekliyordum ama daha farklı bi hikayeyle karşılaştım. Yani aslında kötü de bi hakayesi de yok da işte ne bilim. İşlenişi bana pek hitap etmedi. Ama devam edicem. Yarıda bırakmak olmaz şimdi.
Bayağıdır karşıma çıkıyordu ben de bi şans vermek istedim. Yotsuba gibi bişi bekliyordum ama daha farklı bi hikayeyle karşılaştım. Yani aslında kötü de bi hakayesi de yok da işte ne bilim. İşlenişi bana pek hitap etmedi. Ama devam edicem. Yarıda bırakmak olmaz şimdi.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): SanJi
Historie 15-30
Tek kelimeyle mü-kem-mel. Şimdiden en beğendiğim mangalar arasına girdi. Türkçe çevirisi de var MangaTR'de, ufak tefek sıkıntıları olsa da bayağı iyi çevirdiklerini düşünüyorum. Ki bölümler ilerledikçe daha da iyi hale geliyor. İlk bölümleri aceleyle falan çevirmişler sanırım
Günde 15 bölümden fazla okumamak için kendimi tutuyorum. Ama yine de bi şikayetim var. Madem samuray teması dışında işler yapabiliyorsunuz niye yapmıyorsunuz abi. Mangalar Antik Mısır'da da geçsin. Ortaçağ Avrupa'sında da geçsin çünkü mangaya yakışıyor böyle tarihi çizimler. Bıhtıh yani 16.yy Japonyası'ndan.
My Girl'i de bitirdim bu arada ortalara doğru manga daha güzel bi hâle geldi. Sonları biraz baydı. Böye baba-kız teması için okunabilir onun haricinde elde tutulur bi yanı yok maalesef.
Tek kelimeyle mü-kem-mel. Şimdiden en beğendiğim mangalar arasına girdi. Türkçe çevirisi de var MangaTR'de, ufak tefek sıkıntıları olsa da bayağı iyi çevirdiklerini düşünüyorum. Ki bölümler ilerledikçe daha da iyi hale geliyor. İlk bölümleri aceleyle falan çevirmişler sanırım

Günde 15 bölümden fazla okumamak için kendimi tutuyorum. Ama yine de bi şikayetim var. Madem samuray teması dışında işler yapabiliyorsunuz niye yapmıyorsunuz abi. Mangalar Antik Mısır'da da geçsin. Ortaçağ Avrupa'sında da geçsin çünkü mangaya yakışıyor böyle tarihi çizimler. Bıhtıh yani 16.yy Japonyası'ndan.
My Girl'i de bitirdim bu arada ortalara doğru manga daha güzel bi hâle geldi. Sonları biraz baydı. Böye baba-kız teması için okunabilir onun haricinde elde tutulur bi yanı yok maalesef.
Spoiler:

Temhe yazmış:
Bu biraz Türklere siz neden Osmanlı hakkında diziler yapıyorsunuz, bıktık artık, Roma hakkında, 19. yüzyıl çarlık Rusya'sı hakkında diziler yapsanıza der gibi olmuş. Ehu Ehu Ehu Nasıl biz kendi tarihimiz olarak Osmanlı yada diğer Türki Devletler, İmparatorluklar hakkında dizi yapıyorsak, Japonlarda Samuraylar hakkında manga yapıyorlar çünkü onların tarihi. Hiçte başka uluslar hakkında işler yapmak zorunda değiller, ama Japonların bir taktir ettiğim özelliği vardır, o da senin şikayet ettiğin yanı aslında, sen fazla manga okumadın herhalde, Japonlar kendileri ile alakası olmadığı halde, 19. Yüzyıl Fransa'sı hakkında da manga yaparlar (Rose of Versailles, Innosence) yada Vikingler hakkında da manga yaparlar (Vinland Saga) yada 19. yüzyıl İngilteresi hakkında da manga yaparlar (Emma, Moriarty the Patriot) Batı Dünyası tarzında diğer fantastik, bilim kurgu etc. işler de yaparlar (Fullmetal Alchemist, Berserk, Wolfsmund, Legend of The Galactic Heroes etc.) Hindistan odaklı bir manga bile var (RG Veda) daha ne yapsınlar. Okudukça göreceksin, Japonlar mangada çok geniş bir yelpazede iş yaparlar. Biz Türkler asıl Selçuklu'dan, Osmanlı'dan başka bir şey bilmiyoruz dizilerde.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Temhe
Delicious in Dungeon 2-14 Keyifliydi, aslında beklentim büyüktü bu mangaya başlarken, hangi manga youtuberının videosunda görsem, çok övüyorlardı. Yanlış anlaşılmasın kesinlikle kötü bir manga değil, büyük ihtimalle ileri kısımlarda gurme bir şekilde zindanlardaki canavarları pişirmek ve komedinin ötesine geçiyordur. Gene de bu kadarından bile güzel keyif aldım, şimdilik.
My Hero Academia 84-100 fena değildi, all for one ile kapışmadan sonra Midoriya, All Might ve Midoriya'nın annesi arasında geçen olaylar baya duygusaldı, hoşuma gitti. Sonrası ise ortalamaydı.
The Record of a Fallen Vampire 22-24 biraz zoraki okuyorum bunu, ben kan içmeyen vampire, vampir demem. Shonen olduğu için çoluk çocuk korkmasın diye, kan içmeyip, yemek yiyen vampirler koymuşlar... Bundan çok puan kırdım ve hiç hoşuma gitmiyor bu saatten sonra ağızları ile kuş tutsalar.
Bus Hashiru 1-7 Çok hoş bir okumaydı. Romantik kısa otobüs hikayeleri ve okul hikayelerinden oluşuyordu. Okurken ruhumu okşadı bu kısa hikayeler, büyük keyif aldım.
My Hero Academia 84-100 fena değildi, all for one ile kapışmadan sonra Midoriya, All Might ve Midoriya'nın annesi arasında geçen olaylar baya duygusaldı, hoşuma gitti. Sonrası ise ortalamaydı.
The Record of a Fallen Vampire 22-24 biraz zoraki okuyorum bunu, ben kan içmeyen vampire, vampir demem. Shonen olduğu için çoluk çocuk korkmasın diye, kan içmeyip, yemek yiyen vampirler koymuşlar... Bundan çok puan kırdım ve hiç hoşuma gitmiyor bu saatten sonra ağızları ile kuş tutsalar.
Bus Hashiru 1-7 Çok hoş bir okumaydı. Romantik kısa otobüs hikayeleri ve okul hikayelerinden oluşuyordu. Okurken ruhumu okşadı bu kısa hikayeler, büyük keyif aldım.

Historie 30-45
Hâlâ mükemmel gidiyor. Ama dün öğrendiğime göre manganın devam etme ihtimali yok gibi bişiymiş. Umarım kötü bi yerde yarım kalmıyordur.
Yotsubato 1-15
Geçen sene okuduğumda Yotsuba'yı o kadar sevmiştim ki yarısına kadar okuyup bırakmıştım. Artık bitirme zamanı geldi
Hâlâ mükemmel gidiyor. Ama dün öğrendiğime göre manganın devam etme ihtimali yok gibi bişiymiş. Umarım kötü bi yerde yarım kalmıyordur.
Yotsubato 1-15
Geçen sene okuduğumda Yotsuba'yı o kadar sevmiştim ki yarısına kadar okuyup bırakmıştım. Artık bitirme zamanı geldi


Record of a Fallen Vampire 25-30 Emin adımlarla bitirmeye doğru devam ediyorum, bu 44 bölümlük mini manga serisini. Çok uzattım, bir ara bıkıp 4 ay kadar yüzüne bakmadım, başka mangalar okudum. Onun etkisini hissediyorum. Mesela, Mangaka ne kadar ince işlenmiş, kompleks bir hikaye kurduğu için övünüyor bir son sözünde... Başta cidden öyle mi ya, bu kompleks miydi bu kadar ? diye kaldım bir an, hikayesinin başlarını 4 ay ara verdip, üstüne bir ton manga okuduktan sonra çok iyi hatırlayamadığım için.
Sonra okudukça hikaye yavaş yavaş geri geldi bana, o kadar da kompleks bir şey yoktu ortada, abartıyor. Ha, dese ben bir kısım gizem bıraktım ortada ve o kadarda ahım şahım olmayan bir kısım da şaşırtmaca koydum hikayeye, o zaman hak veririm, cidden öyle diye. Zaten, kan içmeyip, yemek yiyen vampirler kullanarak hikayede, beni kaybetti. Ben öyle vampire, vampir demem... Ne tehdidi var bu vampirlerin insanlara şimdi ? yemeklerini mi çalacaklar... Ehu Ehu Ehu. Neymiş, büyü güçleri çok yıkıcıymış, o bir tehditmiş. Meh... Resmen Vampir değil, Cadı avı o zaman bu. Gene de bir kısım da okutuyor kendini, ilginç bir şekilde. Zoraki okuyordum, bitireyim işte, bunu da yarım bırakmayayım, zaten kısa bir şey diye. Şimdi normal okumaya döndü... Kısaca konusuna değinirsem;
Vampirlerin kralı Strauss'un eşi, kraliçe günün birinde büyüsünün kotrolünü kaybeder ve neredeyse Dünya'yı yok eder, Dhampirler ve İnsanlar tarafından durdurulup, bir mühüre hapsedilene kadar. Strauss'da bunun üzerine tüm vampir imparatorluğunu bir köşeye atarak, kraliçesini bulup, kurtarmak için Dünya'yı gezip, onu durdurmak için Dünya çapında binlerce sahtesi yerleştirilmiş mühürleri yok ederek, ne pahasına olursa olsun kraliçesini kurtarmaya çalışmaktadır. Geriye kalan Vampirler, Dhampirler ve İnsanlar ise Strauss'u avlayıp, durdurmaya çalışmaktadırlar çünkü kraliçenin hapsolduğu mühürden kurtulup, uyanması demek, Dünya'nın sonu demektir. Hikayede şaşırtmaca (twist) ve ileride öğreneceğiniz gizemlere hazır olun.
Sonra okudukça hikaye yavaş yavaş geri geldi bana, o kadar da kompleks bir şey yoktu ortada, abartıyor. Ha, dese ben bir kısım gizem bıraktım ortada ve o kadarda ahım şahım olmayan bir kısım da şaşırtmaca koydum hikayeye, o zaman hak veririm, cidden öyle diye. Zaten, kan içmeyip, yemek yiyen vampirler kullanarak hikayede, beni kaybetti. Ben öyle vampire, vampir demem... Ne tehdidi var bu vampirlerin insanlara şimdi ? yemeklerini mi çalacaklar... Ehu Ehu Ehu. Neymiş, büyü güçleri çok yıkıcıymış, o bir tehditmiş. Meh... Resmen Vampir değil, Cadı avı o zaman bu. Gene de bir kısım da okutuyor kendini, ilginç bir şekilde. Zoraki okuyordum, bitireyim işte, bunu da yarım bırakmayayım, zaten kısa bir şey diye. Şimdi normal okumaya döndü... Kısaca konusuna değinirsem;
Vampirlerin kralı Strauss'un eşi, kraliçe günün birinde büyüsünün kotrolünü kaybeder ve neredeyse Dünya'yı yok eder, Dhampirler ve İnsanlar tarafından durdurulup, bir mühüre hapsedilene kadar. Strauss'da bunun üzerine tüm vampir imparatorluğunu bir köşeye atarak, kraliçesini bulup, kurtarmak için Dünya'yı gezip, onu durdurmak için Dünya çapında binlerce sahtesi yerleştirilmiş mühürleri yok ederek, ne pahasına olursa olsun kraliçesini kurtarmaya çalışmaktadır. Geriye kalan Vampirler, Dhampirler ve İnsanlar ise Strauss'u avlayıp, durdurmaya çalışmaktadırlar çünkü kraliçenin hapsolduğu mühürden kurtulup, uyanması demek, Dünya'nın sonu demektir. Hikayede şaşırtmaca (twist) ve ileride öğreneceğiniz gizemlere hazır olun.

Record of a Fallen Vampire 31-44 Tamamlandı. Sonunda bitti, kurtuldum, oh be...
Gundam: Origin 27-34 Beklediğimden çok daha iyi, çizim tarzı çok hoşuma gidiyor, resmen 80ler diye bağırıyor. Bölümlerin başlarında ve sonlarında bir kaç renkli sayfa var, oradaki renklendirme enfes. Bir de kimi kısımlarda daha ağır başlı olsalar, çok daha güzel olacakmış. Çok uçarı kısımlar var, bölümlerde. Böyle paldır küldür, o ona çarptı, bu bunu devirdi tarzına bile varabilen... Bu tarz güldürme çabalarını hiçbir zaman taktir etmemişimdir. Char ile kız kardeşi Sayla'nın Jaburo üssündeki mağrada karşılaşmalarını da dramaktik bir an olarak göstermek istemişler, ama olmamış, bir şeyler eksik... İnsan ciddiye alamıyor. Geriye kalan kısımlarsa güzeldi.
Stargazer Dog 1-4 Tamamlandı. Çok hüzünlüydü, yüreğim parçalandı okurken, hüngür hüngür ağladım. Hayatımda hiç köpek sahibi olmadım, ben daha çok bir kedi severim, ama köpek kalbinin sıcaklığı ve sahibine sunduğu kayıtsız şartsız sevgiye tanık olunca bu mangada, ne kaçırdığıma bir kısım şahit oldum sanırım... Ama apartmanda köpek beslemekte kolay değil. Olurda bir gün müstakil bir eve çıkarsam, bahçesini mahalledeki kedi ve köpeklerle dolduracağım, mahalledeki bütün kedi ve köpekleri besleyeceğim.
Gundam: Origin 27-34 Beklediğimden çok daha iyi, çizim tarzı çok hoşuma gidiyor, resmen 80ler diye bağırıyor. Bölümlerin başlarında ve sonlarında bir kaç renkli sayfa var, oradaki renklendirme enfes. Bir de kimi kısımlarda daha ağır başlı olsalar, çok daha güzel olacakmış. Çok uçarı kısımlar var, bölümlerde. Böyle paldır küldür, o ona çarptı, bu bunu devirdi tarzına bile varabilen... Bu tarz güldürme çabalarını hiçbir zaman taktir etmemişimdir. Char ile kız kardeşi Sayla'nın Jaburo üssündeki mağrada karşılaşmalarını da dramaktik bir an olarak göstermek istemişler, ama olmamış, bir şeyler eksik... İnsan ciddiye alamıyor. Geriye kalan kısımlarsa güzeldi.
Stargazer Dog 1-4 Tamamlandı. Çok hüzünlüydü, yüreğim parçalandı okurken, hüngür hüngür ağladım. Hayatımda hiç köpek sahibi olmadım, ben daha çok bir kedi severim, ama köpek kalbinin sıcaklığı ve sahibine sunduğu kayıtsız şartsız sevgiye tanık olunca bu mangada, ne kaçırdığıma bir kısım şahit oldum sanırım... Ama apartmanda köpek beslemekte kolay değil. Olurda bir gün müstakil bir eve çıkarsam, bahçesini mahalledeki kedi ve köpeklerle dolduracağım, mahalledeki bütün kedi ve köpekleri besleyeceğim.

-- Aizen Sousuke

111. sayfa (Toplam 112 sayfa) [ 1117 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |