Avatar: The Legend of Korra Sayfaya git: 1, 2, 3 ... 9, 10, 11, Sonraki |
Yazar
Mesaj

Aang in avatarlık döneminin sonrasının konu alınacağı bu seride yeni Avatar güney su kabilesinden Korra isimli genç bir kızdır.Oldukça maceraperest,korkusuz ve asi olan kızımız su,toprak,ateş bükmekte usta olduğu halde aynı beceriyi hava bükmekte gösterememektedir.Bu konuda ona yardımcı olacak kişi ise Aang ve Katara nın oğlu Tenzin dir.Bu amaçla Korra kutup ayısı Naga ile beraber (başta Tenzin karşı gelse de ) Cumhuriyet Şehri ne gider.Şehire adapte olmak da zorlansa da edindiği yeni arkadaşlar ile alışmaya başlar.Böylece Cumhuriyet Şehrin de anti-bükücü gruplarla , artan suç oranıyla ve gizli örgütlerle amansız bir mücadele başlar...
Aile Ağacı
Spoiler:
Spoiler:
Henüz ilk iki bölümü izledim ve oldukça sevdim umarım ilk seriyi aratmaz...
Favorim tartışmasız Tenzin


Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): betz, Desdemona, vivi, Lost Control
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): Parametre, betz, fawn

Güzelim avatarı pembe diziye çevirdiler ya.
The Last Airbender çıtayı inanılmaz yukarı çıkarmıştı, o seviyeyi tekrar yakalamak zaten çok zor ama serinin geldiği şu noktadan hiç memnun değilim ben. Bir an önce Aang ve arkadaşlarını tekrar görmek istiyoruz Nickelodeon duy sesimizi.


bu sayfayı ben açmak istiyordum ama nasip değilmiş.
avatar: tla bende çok özel bir yeri olan bir çizik dizi. zira benim internetle yeni yeni tanıştığım zamana denk gelir onu izlediğim günler. tabii biz 5. sınıfın sömestrında görece güzel bir karne aldı diye kendisine bilgisayar hediye edilen bir nesil değiliz. bayağı bayağı üniversiteyi kazanmayı bekledik bilgisayar için. evde internet içinse 4. sınıfın bitmesini bekledik. haftada iki ya da üç kere yarımşar saat internete girdiğim zaman kendimi şanslı sayanlardandım zira internet kafeler pek öyle tekin yerler de değildi malumunuz. işte ilk internet maceramı bu çiziği izlemeye başladığımda yaşadım, gittim bir a:tla forumuna üye oldum. bugün arkadaşlarım demekten gurur duyduğum insanları da orda tanıdım. ve onlar beni önce death note ile tanıştırdı, fma arkasından geldi. bugün ucundan kıyısından fakir ama gururlu bir otakuysam bu avatar sayesindedir. avatar ve yakışıklı ateş prensi sayesinde. ayrıca internetim kotasızsa bu da onun sayesinde
efsanevi bir diziye devam çekmek tehlikeli bir iş. ekip bunun farkında ama avatar'ın masalsı havasını devam ettirmek kendini tekrar etmek gibi olacaktı. belli ki ekip bunun da farkında. neticede 1920li 1930'lu yılların baccano'da tanıyıp da büyüsüne kapıldığım o karmaşık, o eğlenceli, o heyecan verici havasını alıp avatar evrenine uygulamışlar. sevdiğim bütün ekibi öldürmüşler
hava bükücüleri diriltmiş ama aang'in iade-i itibar ettiği avatarlık kurumunu ayağa düşürmüşler. zutara diye çılgınca fangirl'lük ettiğim günlerin yüzü suyu hürmetine bu kez güzel su bükücüyü yakışıklı ateş bükücüye yar etmişler
ve her zaman "acaba" dediğim bir çift gerçekte var olsa nasıl saçma sapan bir oğulları olacağını göstermişler (sokka + toph = bolin
)
görüntü kalitesi, dövüşleri, müzikleri harika ama açıkçası ağzımda buruk bir tat bırakıyor: sadece eski ekibi, gaang'i aramakla kalmıyorum, üstüne bir de o uzakdoğunun büyülü havasını arıyorum. new york'un beton ormanının a:tla evrenini fethetmesini istemezdim. ha, ama her bölümde ağzım açık kalmıyor mu? gene kalıyor, gene kalıyor!
izleyin, izletin. ama unutmayın. a:tla ekibi bile bir daha asla a:tla gibi bir mükemmelite üretemeyecek!

avatar: tla bende çok özel bir yeri olan bir çizik dizi. zira benim internetle yeni yeni tanıştığım zamana denk gelir onu izlediğim günler. tabii biz 5. sınıfın sömestrında görece güzel bir karne aldı diye kendisine bilgisayar hediye edilen bir nesil değiliz. bayağı bayağı üniversiteyi kazanmayı bekledik bilgisayar için. evde internet içinse 4. sınıfın bitmesini bekledik. haftada iki ya da üç kere yarımşar saat internete girdiğim zaman kendimi şanslı sayanlardandım zira internet kafeler pek öyle tekin yerler de değildi malumunuz. işte ilk internet maceramı bu çiziği izlemeye başladığımda yaşadım, gittim bir a:tla forumuna üye oldum. bugün arkadaşlarım demekten gurur duyduğum insanları da orda tanıdım. ve onlar beni önce death note ile tanıştırdı, fma arkasından geldi. bugün ucundan kıyısından fakir ama gururlu bir otakuysam bu avatar sayesindedir. avatar ve yakışıklı ateş prensi sayesinde. ayrıca internetim kotasızsa bu da onun sayesinde

efsanevi bir diziye devam çekmek tehlikeli bir iş. ekip bunun farkında ama avatar'ın masalsı havasını devam ettirmek kendini tekrar etmek gibi olacaktı. belli ki ekip bunun da farkında. neticede 1920li 1930'lu yılların baccano'da tanıyıp da büyüsüne kapıldığım o karmaşık, o eğlenceli, o heyecan verici havasını alıp avatar evrenine uygulamışlar. sevdiğim bütün ekibi öldürmüşler



görüntü kalitesi, dövüşleri, müzikleri harika ama açıkçası ağzımda buruk bir tat bırakıyor: sadece eski ekibi, gaang'i aramakla kalmıyorum, üstüne bir de o uzakdoğunun büyülü havasını arıyorum. new york'un beton ormanının a:tla evrenini fethetmesini istemezdim. ha, ama her bölümde ağzım açık kalmıyor mu? gene kalıyor, gene kalıyor!
izleyin, izletin. ama unutmayın. a:tla ekibi bile bir daha asla a:tla gibi bir mükemmelite üretemeyecek!



az önce ilk 6 bölümü bitirdim ve benim çok hoşuma gitti ilk serilerden sonra hele . ama kaç bölüm oldu avatar haline giremedi ona sinir oldum sanirim aang ilk bolümlerde girmişti. daha çok erken 6. bölüm . korranın ruhlar dünyasındaki yardımcısı aang olcaktır kesinlikle o sahneleri iple çekiyorum 



Çok ama çok sevdim yeni seriyi. Her seferinde içim burkuluyor Aang ve Katara için ama sanırım alıştım.
Yani serinin bence tek ve en büyük eksiği mistik yanı nerdeyse yok. Teknoloji geliştikçe bunlar geri planda kalmış ki bence bu daha gerçekçi yapmış o evreni ama tabi sadece Republic City'i biliyoruz.
Diğer uyuz olduğum şeyse Pro-Bending dövüş stili. Tamam görsel olarak hoş ama çok kibar! Yani sivil hayatlarında Chi Blockerslara karşı bile o şekil dövüşüyorlar ve çok yetersiz kalıyorlar. Bolin saha dışında çok vasıfsız. Su büker gibi toprak büküyor, nerde o Toph'un haşin ve seri toprak büküşü?
Nerde Katara'nın metal kesen yüksek basınçlı su kırbacı? (Bunlar arenada yasak ama Equalistlere karşı kullanmayacaksan ne zaman kullanacaksın?) Yani ben her seferinde geriliyorum çünkü her seferinde dayak yiyorlar. Ayrıca görsel olarak çok hoş olsada çok fazla close combat dövüşler. Çok gergin değil mi sizcede? Sen bükücüsün bükerek dövüş, aranda ki mesafeyi koru. Katara Ty Lee'yi hep püskürtmeye çalışırdı oysa Korra hurra atlıyor üstlerine.
Neyse ben gerilim filmi izliyormuş gibi izliyorumda ondan tepkiliyim yoksa 10 numara olmuş. Ayrıca Korra'nın kişiliğine hastayım dobralığı çok hoş
Yani serinin bence tek ve en büyük eksiği mistik yanı nerdeyse yok. Teknoloji geliştikçe bunlar geri planda kalmış ki bence bu daha gerçekçi yapmış o evreni ama tabi sadece Republic City'i biliyoruz.
Diğer uyuz olduğum şeyse Pro-Bending dövüş stili. Tamam görsel olarak hoş ama çok kibar! Yani sivil hayatlarında Chi Blockerslara karşı bile o şekil dövüşüyorlar ve çok yetersiz kalıyorlar. Bolin saha dışında çok vasıfsız. Su büker gibi toprak büküyor, nerde o Toph'un haşin ve seri toprak büküşü?
Nerde Katara'nın metal kesen yüksek basınçlı su kırbacı? (Bunlar arenada yasak ama Equalistlere karşı kullanmayacaksan ne zaman kullanacaksın?) Yani ben her seferinde geriliyorum çünkü her seferinde dayak yiyorlar. Ayrıca görsel olarak çok hoş olsada çok fazla close combat dövüşler. Çok gergin değil mi sizcede? Sen bükücüsün bükerek dövüş, aranda ki mesafeyi koru. Katara Ty Lee'yi hep püskürtmeye çalışırdı oysa Korra hurra atlıyor üstlerine.
Neyse ben gerilim filmi izliyormuş gibi izliyorumda ondan tepkiliyim yoksa 10 numara olmuş. Ayrıca Korra'nın kişiliğine hastayım dobralığı çok hoş

Yok size imza mimza.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): kuinşi, Parametre
bide Metal bükme chi bloklama nadir ve özel tekniklerdi ama şimdi alayı kullaniyor
ah şu korra bi avatar haline girse amonu tekmelicekde nerdee
bide daha sadece 6 bölüm var yani bence çok daha güzel şeyler olcaktır koca animeyi Pro bending le geçirmek olmaz yani



Sanırım bu seriyi izlerken The Last Airbender'ı tamamen unutup izlemek gerekiyor. TLA tam bir şaheserdi. Konusu, Konunun ilerleyişi, karakterleri ve karakterlerin altının müthiş bir şekilde dolduruluşu, felsefesi, esprilerinin kalitesi, çizimlerinin kalitesi, bize sunduğu alabildiğine büyük ve gerçekçi bir dünya ve o dünyanın farklı yerlerinde yaşayan insanların kendine has kültürü ama herşeyden önce 4 küçük çocuğun bunca savaşın ve kargaşanın içinde içinde hala çocukluklarını yaşayabilmesi, gülüp eğlenebilmesi... Filminin nefret edilmesinin en önemli sebebi de bu neşeli hava yerine karanlık ve pesimistik bir havada işlenmesi ve karakterlerin çocuk olmalarını bize yansıtamamasıdır bence.
Legend of Korra da müthiş çizimlere sahip, özellikle dövüş sahnelerine çok özenilmiş, mimikler harika ama hep bir şeyler eksik kalıyor sanki izlerken. TLA'da yakaladığımız sıcaklığı bir türlü yakalayamıyoruz. Tamam Korra çok tatlı bir kız, Tenzin ve ailesi de çok sevimliler ama bir şekilde Aang ve arkadaşlarından aldığımız sıcaklığı alamıyoruz. TLA'ın kötü karakteri Azula bile mükemmeldi yahu, burdaki kötü adamımız ise Amon!!! Ben Azula'yı izlerken eğlenirdim, yüzümde hep bir tebessüm olurdu ve Azula'nın tatlı psikopat hallerine bayılırdım, Azula'yı severdim ama Amon'a bakınca içim ürperiyor. TLA'da benim gelmiş geçmiş en favori iki hayali kahramanım vardı; Iroh amca ve Toph ama malesef LoKda o potansiyeli göremiyorum.
Bir diğer eksik kalan yön ise macera. TLA bir yol hikayesiydi. Hemen hemen her bölüm yeni yerler keşfedip yeni insanlarla tanışır kaynaşırdık ve o insanlarla hikayenin ilerleyen kısımlarında illa yeniden yolumuz kesişir eski bir dostu görmüş hissine kapılırdık. Ama görünen o ki LoK'da RC'ye tıkılıp kaldık. TLA'da bize verilen özgürlük havası yerine (uçuyorduk yahu daha ne olsun), kocaman bir hapishaneye tıkılımış gibiyiz.
LoK'da şu ana kadar en zevk aldığım iki yer bizimkilerin büyümüş hallerini gördüğüm yerler malesef. Eğer gerçekten TLA'ın etkisinden kurtulabilirsem gayet kaliteli bir dizi beni bekliyor aslında ama gözüm hep Aang'i, Toph'u, Sokka'yı, Katara'yı, Iroh amcayı, Azula'yı, Zuko'yu, Suki'yi, Mai'yi, Ty Lee'yi hatta Momo ve Appa'yı arıyor.
Legend of Korra da müthiş çizimlere sahip, özellikle dövüş sahnelerine çok özenilmiş, mimikler harika ama hep bir şeyler eksik kalıyor sanki izlerken. TLA'da yakaladığımız sıcaklığı bir türlü yakalayamıyoruz. Tamam Korra çok tatlı bir kız, Tenzin ve ailesi de çok sevimliler ama bir şekilde Aang ve arkadaşlarından aldığımız sıcaklığı alamıyoruz. TLA'ın kötü karakteri Azula bile mükemmeldi yahu, burdaki kötü adamımız ise Amon!!! Ben Azula'yı izlerken eğlenirdim, yüzümde hep bir tebessüm olurdu ve Azula'nın tatlı psikopat hallerine bayılırdım, Azula'yı severdim ama Amon'a bakınca içim ürperiyor. TLA'da benim gelmiş geçmiş en favori iki hayali kahramanım vardı; Iroh amca ve Toph ama malesef LoKda o potansiyeli göremiyorum.
Bir diğer eksik kalan yön ise macera. TLA bir yol hikayesiydi. Hemen hemen her bölüm yeni yerler keşfedip yeni insanlarla tanışır kaynaşırdık ve o insanlarla hikayenin ilerleyen kısımlarında illa yeniden yolumuz kesişir eski bir dostu görmüş hissine kapılırdık. Ama görünen o ki LoK'da RC'ye tıkılıp kaldık. TLA'da bize verilen özgürlük havası yerine (uçuyorduk yahu daha ne olsun), kocaman bir hapishaneye tıkılımış gibiyiz.
LoK'da şu ana kadar en zevk aldığım iki yer bizimkilerin büyümüş hallerini gördüğüm yerler malesef. Eğer gerçekten TLA'ın etkisinden kurtulabilirsem gayet kaliteli bir dizi beni bekliyor aslında ama gözüm hep Aang'i, Toph'u, Sokka'yı, Katara'yı, Iroh amcayı, Azula'yı, Zuko'yu, Suki'yi, Mai'yi, Ty Lee'yi hatta Momo ve Appa'yı arıyor.

1. sayfa (Toplam 11 sayfa) [ 110 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |