.-.-.Sweet Dreams.-.-. FİNAL! Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 8, 9, 10 ... 15, 16, 17, Sonraki |
Yazar
Mesaj

On Altı…
Yu Camella’yı masada tek başına bırakıp kafende dışarı çıktı. Yağmur yağmaya başlıyordu. Yu cebinden cep telefonunu çıkarıp Melodie’yi arıyordu.
Melodie: Alo?
Yu: Meraba Melodie ben Yu.
Melodie: Meraba Yu.
Yu: Nerdesin?
Melodie: …
Yu: Nerdesin?!
Melodie: Niçin soruyorsun?
Yu: Konuşmamız lazım.
Melodie: Eve gidiyorum.
Yu: Tamam.
Yu hızlanan yağmuru umursamadan Melodie’nin evine doğru gitmeye başladı.
Melodie Evinde…
Melodie yeni yaptırdığı çardağın altındaki masalardan birine oturmuştu. Uzaktan sırılsıklam olan Yu’yu görünce ayağa kalktı.
Melodie Yu yanına gelince: Sırılsıklamsın gel içeri girerim.
Yu: Melodie…
Melodie: Söyleyecekleri sonraya sakla ve içeri gir.
Melodie bunarlı söylerken kapıya gitmiş evin kapısını açmıştı. Yu’da mecburen içeri girdi.
Melodie: Dur sana temiz kıyafet vereyim.
Yu “Melodie Yu’ya temiz kıyafet verecek” diye aklından geçirdi ve hafifçe güldü. Melodie elinde bir çift siyah temiz pijamayla dönünce şaşırdı.
Melodie onun şaşkınlığını hoş karşılayarak: Kuzenim gelir diye ne olur ne olmaz diye bulunduruyordum. Kuzenimde senin gibi zaten aynı boydasınız. Üstüne tam olacağından eminim yukarıda odamda giyinebilirsin.
Yu: T-Teşekkür Ederim.
Yu merdivenlerden çıktı. Melodie’nin odasına girdi. Odaya göz gezdirirken gözüne komidinin üstünde duran çerçevelere baktı. Ortadaki çerçevede yaşlı kır saçlı,açık mavi gözlü bir kadın ortada duruyordu. Yanında ise kır saçlı aralarında az da olsa siyah olan,renkli gözlü bir adam vardı. Adamın yanında ise Melodie vardı. Melodie’nin önünde ise gülümseyen siyah saçlı,yeşil ile mavi arasında bir göz rengi olan bir oğlan vardı. Yu diğer çerçeveyi eline aldı. Eline aldığı anda da donup kaldı. Cinema Bizarre’nin topluca çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Yu uzun bir süre o fotoğrafa baktı daha sonra karanlıkta duran çerçeveyi eline aldı. Melodie’nin kendi fotoğrafıydı. Fakat o kadar değişikti ki. Saçını tepeden bağlamıştı. Saçları iri dalga olduğu için saç şekli yüzüne uymuştu.
“Gözleri… Lacivert… Daha önce hiç fark etmemiştim… Melodie ne kadar güzel…”
Yu düşüncelerine engel olamıyordu.
“Tanrım! Ne düşünüyorum ben. “
Yu çerçeveyi eski yerine bıraktı. Daha fazla bakmaya devam ederse gidip Melodie’ye abuk subuk sorular soracaktı. Üstünü değiştirip aşağı indi. Melodie’nin yemek masasında oturduğunu görünce yanına geldi. Masaya tümden donatmıştı. Yu’nun sevdiği her yiyecek masadaydı.
Yu: Bunlar ne?
Melodie: Aç olduğunu düşündüm akşam olmak üzere… Hadi otur.
Yu Melodie’nin karşısına oturdu. Gerçekten de acıkmıştı. Ama yemeğe başlamanda önce gözlerini Melodie’nin gözlerine dikti. Lacivert gözlerini ışık da daha iyi görebiliyordu.
Melodie: Bir şey mi var?
Yu: Gözlerin lens mi?
Melodie: Hayır kendi gözlerim.
Yu: Harika çok güzel gözlerin var.
Melodie somurtarak: Ne demezsin.
Yu: Ben çok beğendim.
Melodie gülümseyerek: Beğendiğine sevindim.
Yu: Melodie?
Melodie: Bir şey sormadan önce yemeğini ye. Daha sonra istediğini sorabilirsin. Melodie Yu'yu üstünde pijamayla yemek yerken görünce
“Yu bu pijamalarının içinde çok şirin gözüküyor…”
Diye düşünmekten kendini alamadı.
Akşam çok uzun geçecek bu yüzden burada kesiyorum. Comen Ne Say...
Yu Camella’yı masada tek başına bırakıp kafende dışarı çıktı. Yağmur yağmaya başlıyordu. Yu cebinden cep telefonunu çıkarıp Melodie’yi arıyordu.
Melodie: Alo?
Yu: Meraba Melodie ben Yu.
Melodie: Meraba Yu.
Yu: Nerdesin?
Melodie: …
Yu: Nerdesin?!
Melodie: Niçin soruyorsun?
Yu: Konuşmamız lazım.
Melodie: Eve gidiyorum.
Yu: Tamam.
Yu hızlanan yağmuru umursamadan Melodie’nin evine doğru gitmeye başladı.
Melodie Evinde…
Melodie yeni yaptırdığı çardağın altındaki masalardan birine oturmuştu. Uzaktan sırılsıklam olan Yu’yu görünce ayağa kalktı.
Melodie Yu yanına gelince: Sırılsıklamsın gel içeri girerim.
Yu: Melodie…
Melodie: Söyleyecekleri sonraya sakla ve içeri gir.
Melodie bunarlı söylerken kapıya gitmiş evin kapısını açmıştı. Yu’da mecburen içeri girdi.
Melodie: Dur sana temiz kıyafet vereyim.
Yu “Melodie Yu’ya temiz kıyafet verecek” diye aklından geçirdi ve hafifçe güldü. Melodie elinde bir çift siyah temiz pijamayla dönünce şaşırdı.
Melodie onun şaşkınlığını hoş karşılayarak: Kuzenim gelir diye ne olur ne olmaz diye bulunduruyordum. Kuzenimde senin gibi zaten aynı boydasınız. Üstüne tam olacağından eminim yukarıda odamda giyinebilirsin.
Yu: T-Teşekkür Ederim.
Yu merdivenlerden çıktı. Melodie’nin odasına girdi. Odaya göz gezdirirken gözüne komidinin üstünde duran çerçevelere baktı. Ortadaki çerçevede yaşlı kır saçlı,açık mavi gözlü bir kadın ortada duruyordu. Yanında ise kır saçlı aralarında az da olsa siyah olan,renkli gözlü bir adam vardı. Adamın yanında ise Melodie vardı. Melodie’nin önünde ise gülümseyen siyah saçlı,yeşil ile mavi arasında bir göz rengi olan bir oğlan vardı. Yu diğer çerçeveyi eline aldı. Eline aldığı anda da donup kaldı. Cinema Bizarre’nin topluca çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Yu uzun bir süre o fotoğrafa baktı daha sonra karanlıkta duran çerçeveyi eline aldı. Melodie’nin kendi fotoğrafıydı. Fakat o kadar değişikti ki. Saçını tepeden bağlamıştı. Saçları iri dalga olduğu için saç şekli yüzüne uymuştu.
“Gözleri… Lacivert… Daha önce hiç fark etmemiştim… Melodie ne kadar güzel…”
Yu düşüncelerine engel olamıyordu.
“Tanrım! Ne düşünüyorum ben. “
Yu çerçeveyi eski yerine bıraktı. Daha fazla bakmaya devam ederse gidip Melodie’ye abuk subuk sorular soracaktı. Üstünü değiştirip aşağı indi. Melodie’nin yemek masasında oturduğunu görünce yanına geldi. Masaya tümden donatmıştı. Yu’nun sevdiği her yiyecek masadaydı.
Yu: Bunlar ne?
Melodie: Aç olduğunu düşündüm akşam olmak üzere… Hadi otur.
Yu Melodie’nin karşısına oturdu. Gerçekten de acıkmıştı. Ama yemeğe başlamanda önce gözlerini Melodie’nin gözlerine dikti. Lacivert gözlerini ışık da daha iyi görebiliyordu.
Melodie: Bir şey mi var?
Yu: Gözlerin lens mi?
Melodie: Hayır kendi gözlerim.
Yu: Harika çok güzel gözlerin var.
Melodie somurtarak: Ne demezsin.
Yu: Ben çok beğendim.
Melodie gülümseyerek: Beğendiğine sevindim.
Yu: Melodie?
Melodie: Bir şey sormadan önce yemeğini ye. Daha sonra istediğini sorabilirsin. Melodie Yu'yu üstünde pijamayla yemek yerken görünce
“Yu bu pijamalarının içinde çok şirin gözüküyor…”
Diye düşünmekten kendini alamadı.
Akşam çok uzun geçecek bu yüzden burada kesiyorum. Comen Ne Say...


24 Ağu 2008 0:32



On yedi…
Melodie ayağa kalktı. Pencereye yaklaştı. Dışarıda hala yağmur yağıyordu. İçecek bir şey almak için tam mutfağa gidecekken kolunu Yu Melodie’nin kolunu tuttu. Yu Melodie’nin tam arkasındaydı.
Yu: Camella… Seni o bıçakladı değil mi?
Melodie: Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum.
Yu Melodie’nin kolunu sıkmaya başlamıştı. Melodie’nin ince hassas teni kızarmaya başlamıştı.
Yu: Seni o bıçakladı değil mi?
Melodie: …
Yu: Cevap ver.
Melodie: Hayır o bıçaklamadı…
Yu Melodie’yi kendisine çevirdi. Lacivert gözlerinin içine baktı.
Yu: Yalan söylüyorsun.
Melodie hafiften gülümseyerek: Niçin yalan söyleyeyim?
Yu: Niçin onu polise vermedin?
Melodie: Niçin beni bıçaklasın?
Yu: … Çünkü… Seni kıskanıyor…
Melodie gülerek: Yu kolumu bırakır mısın? Acıyor…
Yu: İlk soruma cevap ver.
Melodie: Doğru, beni o bıçakladı. Polise vermedim… Çünkü annemle karşılaşmak, medyada olmak hiçbir zaman istemedim.
Yu Melodie’nin kolunu bıraktı.
Kızarıklığı görünce Yu: Özür dilerim.
Melodie: Önemli değil.
Melodie sofrayı toparlamaya koyuldu.
Yu: Ben evi gezeceğim.
Melodie: Tamam biraz sonra yanına gelirim.
Yu üst kata çıkar çıkmaz tekrardan Melodie’nin odasına girdi. Odayı tekrardan incelerken gözüne dolabın üstünde ki koliler ilişti.
“Tanrım! Oraya koymak için acaba çok mu uğraşmış?”
Yu en sonunda kolileri alabilmişti. İlk olarak en küçük olan koliyi aç içinden kırmızı kaplı bir defter çıktı. Yu günlüğü merak etmişti.
Melodie alt kattan: Yu nerdesin?
Yu: Odandayım.
Yu merdiven seslerini duyunca kırmızı kaplı defteri koymadan kolileri eski yerine koydu. Kırmızı kaplı defteri koymadığını fark edince Melodie’nin dolabını açıp dolabın karanlıkta karan köşesine koydu.
“ Buraya koyduğunu fark etmez ederse de-“
Melodie aniden odaya girdi.
Melodie: Burada ne yapıyorsun?
Yu: …
Zadihaus' bez tebya
I tverzhu pro sebya
Ya t'eper' tvoi vrag
Prosto poluchilos' tak
Ya t'eper' tvoi vrag
Za kakoe prestuplenie
Prosto poluchilos' tak
Ya t'eper' tvoi vrag
Ya n'e poproshu proshenia
Yu daireye girer girmez Kiro ile Yuki’nin seslerini duydu. Yu salona girdi. Kiro Strify’nin arkasına saklanmıştı. Yuki ise Strify’nin önündeydi. Sinirlendiği yüz ifadesinden belliydi.
Yuki: Sen nasıl oluyordu da vcd’imi başkasına ödünç veriyorsun!
Yu: Ne oluyor ya?
Yuki: Sen sus!
Yu Strify’ye ne oldu ya dercesine bakıyordu.
Strify: Kiro Yuki’nin vcdsini Janin’e ödünç vermiş.
Kiro: Adı üstünde ödünç!
Yuki: Sus konuşma gel buraya!
Kiro bu sefer Yu’nun arkasına geçmişti.
Yu: Size bir şey söylemem lazım. Çok önemli. Şunu keser misiniz?
Yuki: Hııı seni mi dinleyeceğim.
Yu fısıldadı: Melodie hakkında.
Yuki: İyi söyle hadi.
Yu: Melodie’yi kimin bıçakladığını biliyorum.
Ankete oy vermeyi tercih ederseniz sevinirim yoksa aklımdan geçenleri uygulamak zorunda kalacağım.
Melodie ayağa kalktı. Pencereye yaklaştı. Dışarıda hala yağmur yağıyordu. İçecek bir şey almak için tam mutfağa gidecekken kolunu Yu Melodie’nin kolunu tuttu. Yu Melodie’nin tam arkasındaydı.
Yu: Camella… Seni o bıçakladı değil mi?
Melodie: Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum.
Yu Melodie’nin kolunu sıkmaya başlamıştı. Melodie’nin ince hassas teni kızarmaya başlamıştı.
Yu: Seni o bıçakladı değil mi?
Melodie: …
Yu: Cevap ver.
Melodie: Hayır o bıçaklamadı…
Yu Melodie’yi kendisine çevirdi. Lacivert gözlerinin içine baktı.
Yu: Yalan söylüyorsun.
Melodie hafiften gülümseyerek: Niçin yalan söyleyeyim?
Yu: Niçin onu polise vermedin?
Melodie: Niçin beni bıçaklasın?
Yu: … Çünkü… Seni kıskanıyor…
Melodie gülerek: Yu kolumu bırakır mısın? Acıyor…
Yu: İlk soruma cevap ver.
Melodie: Doğru, beni o bıçakladı. Polise vermedim… Çünkü annemle karşılaşmak, medyada olmak hiçbir zaman istemedim.
Yu Melodie’nin kolunu bıraktı.
Kızarıklığı görünce Yu: Özür dilerim.
Melodie: Önemli değil.
Melodie sofrayı toparlamaya koyuldu.
Yu: Ben evi gezeceğim.
Melodie: Tamam biraz sonra yanına gelirim.
Yu üst kata çıkar çıkmaz tekrardan Melodie’nin odasına girdi. Odayı tekrardan incelerken gözüne dolabın üstünde ki koliler ilişti.
“Tanrım! Oraya koymak için acaba çok mu uğraşmış?”
Yu en sonunda kolileri alabilmişti. İlk olarak en küçük olan koliyi aç içinden kırmızı kaplı bir defter çıktı. Yu günlüğü merak etmişti.
Melodie alt kattan: Yu nerdesin?
Yu: Odandayım.
Yu merdiven seslerini duyunca kırmızı kaplı defteri koymadan kolileri eski yerine koydu. Kırmızı kaplı defteri koymadığını fark edince Melodie’nin dolabını açıp dolabın karanlıkta karan köşesine koydu.
“ Buraya koyduğunu fark etmez ederse de-“
Melodie aniden odaya girdi.
Melodie: Burada ne yapıyorsun?
Yu: …
Zadihaus' bez tebya
I tverzhu pro sebya
Ya t'eper' tvoi vrag
Prosto poluchilos' tak
Ya t'eper' tvoi vrag
Za kakoe prestuplenie
Prosto poluchilos' tak
Ya t'eper' tvoi vrag
Ya n'e poproshu proshenia
Yu daireye girer girmez Kiro ile Yuki’nin seslerini duydu. Yu salona girdi. Kiro Strify’nin arkasına saklanmıştı. Yuki ise Strify’nin önündeydi. Sinirlendiği yüz ifadesinden belliydi.
Yuki: Sen nasıl oluyordu da vcd’imi başkasına ödünç veriyorsun!
Yu: Ne oluyor ya?
Yuki: Sen sus!
Yu Strify’ye ne oldu ya dercesine bakıyordu.
Strify: Kiro Yuki’nin vcdsini Janin’e ödünç vermiş.
Kiro: Adı üstünde ödünç!
Yuki: Sus konuşma gel buraya!
Kiro bu sefer Yu’nun arkasına geçmişti.
Yu: Size bir şey söylemem lazım. Çok önemli. Şunu keser misiniz?
Yuki: Hııı seni mi dinleyeceğim.
Yu fısıldadı: Melodie hakkında.
Yuki: İyi söyle hadi.
Yu: Melodie’yi kimin bıçakladığını biliyorum.
Ankete oy vermeyi tercih ederseniz sevinirim yoksa aklımdan geçenleri uygulamak zorunda kalacağım.


Zadihaus' bez tebya
sensiz nefes alamıyorum
I tverzhu pro sebya
ve bunu kendime anlatıyorum
Prosto poluchilos' tak
yalnızca oldu
Ya t'eper' tvoi vrag
şimdi (senin) düşmanınım
Za kakoe prestuplenie
suçum neydi?
Prosto poluchilos' tak
yalnızca oldu
Ya t'eper' tvoi vrag
şimdi senin düşmanınım
Ya n'e poproshu proshenia
af dilemeyeceğim
sensiz nefes alamıyorum
I tverzhu pro sebya
ve bunu kendime anlatıyorum
Prosto poluchilos' tak
yalnızca oldu
Ya t'eper' tvoi vrag
şimdi (senin) düşmanınım
Za kakoe prestuplenie
suçum neydi?
Prosto poluchilos' tak
yalnızca oldu
Ya t'eper' tvoi vrag
şimdi senin düşmanınım
Ya n'e poproshu proshenia
af dilemeyeceğim



9. sayfa (Toplam 17 sayfa) [ 164 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |