(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ--
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 7, 8, 9 ... 11, 12, 13, Sonraki

Anime Manga Forum -> Fan Fiction
 
Yazar
Mesaj
Serenajp
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 33
Kayıt: 15 Tem 2009
Mesajlar: 100
Favori Anime & Manga: death note
Cinsiyet: Kız
Nerden: Ma-Ni-Sa

Durumu: Çevrimdışı

Serenajp
Otaku (Level 3)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: 14.bölüm
Alıntıyla Cevap Gönder
Bu da pek uzun olmadı artık mazur görün sınav.. Ben de sınav sınav deyip duruyom:D Neyse. İyi okumalar! Yorumlarınızı bekliyorum!!!


Bölüm 14
“Evet, evet çocuklar, pamuk eller ceplere! Parti için herkes bir şeyler koysun bakalım.”
Ortalığı birbirine katan Yiğit’in sınıf arkadaşı Furkan’dı. Çöm bayramı için hazırlık yapılacaktı ve tabi ki paralar gene küçük sınıflardan çıkacaktı. Çöm bayramı bu okulda gelenekselleşmiş bir partiydi. Okulun ikinci veya üçüncü ayında lise birinci sınıf öğrencilerinin okula uyum sağlamasını sağlamak (tabi ki bu formaliteden bir sebepti) amacıyla yapılan bir çeşit tanışma-kaynaşma partisiydi. Canlı müzik, yemek, eğlence, her şey olurdu partide. O gün kural olmazdı ve bütün okul istediğince eğlenirdi. Yorgunluktan bitap düşecek hale gelene dek dans edilir, şarkılar söylenirdi ve akla gelebilecek her çılgınlık yapılabilirdi. Neden olmasındı ki o gün çöm bayramıydı ne de olsa. Bütün bir yıl boyunca utanılmayacak birkaç günden biriydi.
Furkan paraları toplarken arkasındaki iri yarı iki son sınıf öğrencisi de güya vermemeyi düşünenlere göz dağı vermek için O’nun ardında dikiliyordu. Ne de olsa kendi eğlenceleri de bu paralarla olacaktı. Beleş olduktan sonra daha ne isteyeceklerdi ki?
O gün tam iki yüz elli yedi lira toplanmıştı ve girilmeyen üç sınıf daha vardı.
“Daha iyisini beklemiyordum” dedi Yiğit sevinçle. “Bu cimrilerden çok bile koparmışsınız.
“Evet” diye onayladı Furkan. “On birlerden üç sınıfı sana bıraktım” diye de ekledi imayla.
“Tamam, tamam” dedi Yiğit neşeyle. “Sağ ol.”
Sonra hiç vakit kaybetmeden alt kata indi ve sınıfa girdi. Girmeye hep can attığı sınıfa yani.
“Millet! Çıkarın paraları” dedi. “Ve tabii sonra da partinin tadını.” Diye ekledi gülerek.
Herkes bir şeyler verirken Yiğit Alev’in sırasına yaklaştığı sırada O’nun da çantasından para çıkarmakta olduğunu fark etti. Yanına geldiğinde tam Alev de verecekti ki Yiğit:
“Gerek yok” dedi tatlı gülümsemesiyle. Ardından kulağına doğru eğildi ve fısıldadı, “Sana torpil yapıyorum.”
Alev bir anda kızarıverdi. Sınıf uğultularla doldu. Erkeklerden biri “Vay Alev…” dememişti ki Yiğit:
“Hooop!” dedi. “Beş metre koyalı daha bir hafta oldu, hemen de unutmuşsunuz.”
Çocuk:
“İyi ya ne dedik ki…” dedi bozulmuş bir halde. Biraz da çekiniyordu tabi. Ne de olsa O bir son sınıftı ve alt sınıftan biri için öylelerine bulaşmak başlı başına hataydı.
Yiğit işini bitirip sınıftan çıkarken ALev'e baktı. Yüzünün kızarıklığı saçlarına vurmuştu sanki. Suratını kaldırıp bakacak halde bile değildi. Yiğit O'nu daha fazla utandırmamak için hemen dıarı fırladı.
O'na bakmak hoşuna gidiyordu.
O'nu utandırmak hoşuna gidiyordu.
Kendinden hoşlandığının farkında olmak... Hoşuna gidiyordu.
Alev... Hoşuna gidiyordu...
****
Hevesle telefona sarıldı. Ekrandaki "2 yeni mesaj" yazısı O'nu heyecanlandırmaya yetmişti. Mesajı açtı hemen.
"Nbr?"
"Ok.Nyse.Msait olnca cwp vr.By."
İkisi de Enes'dendi. Elif hemen tuşlara sarıldı ve hızlı hızlı cevap yazmaya başladı.
"K. Bkma şimdi geldm.Snden nbr?"
Bir dakika geçmeden telefonun ışığı tekrar yanıp söndü.
"Benden de...Ya bisi dicektm bn aslında.."
"Ok.Dinliyorum?"

"Haftasonu sinemaya gitcktik ya benm etüt varmıs yeni örendm k bakma yaa"
"Sorun dgl.Bnm de trigonomtri calismam gerekiodu ztn."
"Ok o zmn görüsürz."
"By"
Elif derin bir nefes vererek telefonu yatağın diğer ucuna iteledi. Kahrolasıca etüt de nereden çıkmıştı ki? Ne güzel birlikte bir romantik-komediye gidip gülecek ve sonbahara inat koca bir dondurmayı mideye indireceklerdi. Tabi eğer hala dondurma satan biryer bulabilecek olsalardı.
"Amaan" dedi kendi kendine umursamadığını ispatlamaya çalışırken. "Sanki bitirmediği konu varmış gibi etüte gidiyor. Ne halt ederse etsin bana ne!"
Neden sonra cümlesinin koca bir çelişki içinde olduğunu farketti ama bunu duyacak herhangi biri etrafta olmadığından takmadı. Boşverecekti. Başka ne yapabilirdi ki?...
***
Sevde telefona baktı. On sekiz dakikadır durgunluk gösteren telefon tekrar uyanmıştı sanki. Mesajı açtı. Enes'dendi.
"Slm"
Sevde numarasını O'na matematik yazılısında kopya çekmek için vermişti. Tabii ki asıl amaç bu değildi ve yavaş yavaş açığa çıkmaya başladığı kesindi.
"Slm.Nbr?" yazarak gönderdi.
"İyidir sndn?"
"Bnden de.. Hayrt pek arayp sormazdn?"
"Hersey icin bi ilk lazm ama dm?"
"Elbette."
"Derslr nsl gidio?"
"Bska bisiden bahsedemez myz? Bu meselelr canımı sıkıyo. Bilirsn biz kızlr böleyz Çok Mutlu"
"Bilmz mym... Peki. Ztn lafın deismesini bekliodum. Haftasonu napıyosn?"
Sevde bir an duraksadı. Bu ne demek olabilirdi?
"Hç. Sn?"
"Bn de. Ama haftasnları bi hiç için fazla uzn dm? Daa gzl selerle doldrmak gerek die düsünüyorm."
"Bunu farktms olman gzl. Çok Mutlu"
"İstersn senn icin bi iyilk yapıp h.sonunu bi hic olmktan kurtarablrm. Ne dersn?"
"Bi dene derm."
Nedense Sevde T-9 a geçme isteği duymuştu. Belki de konu ciddileştiği içindi...
"Sinema?"
"Filme bağlı."
"Srpriz olsa?"
"Ok. Saat kaçta?"
"Cumartesi 11.30 da eskonun ordaki üst gecidn tam ortasnda beklerm."
"Peki ama mezroyla geleceğim. Eğer tam ortada değilsen görmeiş gibi yapar geçerim bilmiş ol XD"
"Tmm."
Sevde gülümsedi. Ama bu öyle sıradan bir gülümseme değildi. Ne masum ne de kibar bir gülümseme... Daha çok kendini beğenmiş, zalim bir gülümseme... Birinin acı çekişini izlerken yüzünde belirebilecek şeytani bir gülümseme... Peki acı çeken kim diye soracaksınız. İnanın bana şu an ben de bilmiyorum...

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
28 Nis 2010 19:12
Serenajp
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 33
Kayıt: 15 Tem 2009
Mesajlar: 100
Favori Anime & Manga: death note
Cinsiyet: Kız
Nerden: Ma-Ni-Sa

Durumu: Çevrimdışı

Serenajp
Otaku (Level 3)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
Enes ve Sevde'nin buluşması nasıl gelişecek? Düşünce Yiğit Alev'e daha yakın olabilmek için neler yapacak? İnanamıyor! Hiçbir şeyden haberi olmayan Elif için olaylar ne kadar karmaşıklaştı? Göz Kırpıyor Hepsi ve Daha fazlası, A-F-L 15. BÖLÜM'de! Bizden ayrılmayın! Dil Çıkartıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
30 Nis 2010 8:38
MrSinan
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 32
Kayıt: 05 Nis 2010
Mesajlar: 126
Cinsiyet: Erkek
Nerden: İstanbul
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

MrSinan
Otaku (Level 3)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
Yeni bölümü okudum, bolca telefon konuşmalı bi bölümdü güzel diyaloglar halinde sunmuşsun, sevde bence bu şansı değerlendirip yeni ufuklara yelken açmalı diye düşünüyorum.. Aceba sinema'da neler olucak fazla merakda bırakma bizleri, yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
30 Nis 2010 16:53
apple*
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 28
Kayıt: 03 Nis 2010
Mesajlar: 35
Favori Anime & Manga: . . .
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

apple*
Otaku (Level 1)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
yaaaa Hüzünlü Hüzünlü Hüzünlü yazık ama elif eee Hüzünlü Hüzünlü Hüzünlü enes de hemen sattı gitti kızı!! Çılgın Çılgın yiğit in "hoşuma gidiyordu" lu düşünceleri de çok tatlıydı Gülücük Dağıtıyor =)) sonraki bölümü sabırsızlıkla bekliyorum. Ellerine sağlık =))

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
01 May 2010 9:43
Serenajp
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 33
Kayıt: 15 Tem 2009
Mesajlar: 100
Favori Anime & Manga: death note
Cinsiyet: Kız
Nerden: Ma-Ni-Sa

Durumu: Çevrimdışı

Serenajp
Otaku (Level 3)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
Kısacık bi bölüm daha koyayım dedim az ama sık olsun diye...
Yorumlarınızı bekliyorum!!!
BÖLÜM 15-a

Yiğit, garip integral formüllerinden kafasını kaldırıp uyku moduna geçmeyi düşündü. Ama yorgun değildi. Sadece sıkılmış ve Alev aklına gelmişti, o kadar..
Bir an durdu ve kendini aptal yerine koydu. Aynı çatı altındayken O'nu hatırladığında neden uyumayı tercih ediyordu ki? Yani üşenmeyip üç-beş adım atsa O'nun yanına gidebilirdi.
Saate baktı. Dört buçuğu geçiyordu. Güneş hala gökyüzündeydi ve zamanlama hiç de fena sayılmazdı. Elif'e mesaj atıp pansiyondan çıkmasını söyledi. Elif merak içinde ve siyaha kaçan saçlarını savurarak abisinin yanına koştu.
"Ne oldu?!" diye sordu nefes nefese. Yiğit güldü.
“Bu kadar zorlanmana gerek yoktu.”
Sonra elindeki katlanmış kağıdı uzatıp “Bunu Alev’e versene” dedi.
Elif ‘sen neymişsin2 der gibi sırıttı ve
“Tamam” diyerek içeri koştu.
Yiğit siyah, bol eşofmanının cebine ellerini sokarak o tanıdık ağaca doğru yürüdü. Alev’in ne tepki vereceğini bilmiyordu fakat kötü olmayacağını umuyordu..
Alev yavaşça katlanmış kağıdı açtı. Aslında bunu olabildiğince hızlı yapmak istiyordu fakat dedikodulara davetiye çıkarmamak için buna mecburdu.
(((Başını belaya soktuğum o ağaçta seni bekliyorum.)))
Bir an Alev’in eli ayağına dolanır gibi oldu. Tabii ki heyecandan. Nedense düşünme ihtiyacı bile hissetmemişti. Üstü başı gayet normaldi. Hemen dışarı fırladı. Arka bahçedeki ağaca doğru yürüdü. Etrafta kimse görünmüyordu. Ne? Yoksa bu çocuk kendisiyle oyun mu oynuyordu?
Yiğit, Alev’in düşüncelerine meydan okurcasına seslendi:
“Buradayım, yukarıda.”
Alev başını kaldırdığında Yiğit’in dallardan birinde oturuyor olduğunu gördü. Sırtını ağacın gövdesine yaslamış, ayaklarından birini dizinden hafifçe bükerek dalın üzerine koymuştu. Diğer ayağı da aşağı doğru sarkmıştı.
Sanki güneşe bakıyormuşçasına gözleri kamaşmıştı Alev’in. Bu kusursuzluğa dayanmak mümkün değildi ki…
Bunları düşünürken ister istemez bir süre duraksadığının farkında bile değildi. Yiğit meraklı gözlerle O’na bakıyordu:
“Gelmek istemez misin?”
“Ne?”dedi Alev. “O-oraya mı?”
“Evet.”
“Şey.. Tamam.”
Bunu duyar duymaz Yiğit elini Alev’e uzattı.
“Yardım edebilir miyim?” diyerek gülümsedi tatlı tatlı. Alev kızararak O’nun elini tuttu ve ağaca çıkması için yardımcı olmasına izin verdi.
Dala oturur oturmaz Yiğit bir kolunu Alev’in beline doladı. Alev şaşkınlıktan ve utançtan garip bir yüz ifadesine bürünmüştü.
“Bir dakika” dedi. “Sen…”
“Yanlış anlama.” Diye nazikçe sözünü kesti Yiğit. “Sadece daha ilk buluşmamızda ağaçtan düşüp ölmeni ve A-F-L de seni ağacın tepesinden attığımı yazan bir manşet görmeyi istemiyorum.”
“Yani tek sebep bu, öyle mi?” diye sordu Alev yeşil gözlerini Yiğit’inkilere dikerek.
“En azından temel sebep bu.”
“Hmm..”
“Ee görüşmeyeli nasılsın?”
Alev, nasıl olup da Yiğit’in bu kadar rahat davrandığına şaşıyordu. Ama bir yönden de iyi olmuştu çünkü ikisi de utanıp kızarmaya devam ederse bir halt olmayacaktı.
“İyiyim” dedi Alev. “Sen?é
Yiğit gözlerini Alev’in üzerinde gezdirdi ve:
“Emin ol şu an çok daha iyiyim” dedi kısık bir sesle.
“Ee beni buraya çağırmanın Tarzanlık yapmanın dışında bir amacı var mı?”
“Onun dışında çok amacı var.”
“Ne gibi?”
Yiğit ela gözlerini yere indirdi. Kahverengi kirpiklerinin ne kadar uzun olduğu ortaya çıkmıştı. Beyaz tenine meydan okuyan koyu renkli dudakları tarifsiz bir şekilde kararsın kalmış gibiydi. Alev ellerini o kusursuz, açık kahverengi, yer yer sarıya kaçan saçlara dolamamak için kendini zor tutuyordu. Dayanılacak gibi değildi.
Sonunda Yiğit’in dudakları kımıldar gibi oldu. Alev’in beline doladığı eliyle o ince, narin beli daha sıkı kavradı ve “Seni özledim.” Dedi fısıltıyla. Gözleri hala yerdeydi.
Bir süre sessizlik oldu. Alev diyecek kelime bulamıyordu. Her zamanki gibi. Zaten ne denebilirdi ki…
Alev de başını öne eğdi ve yavaşça alt dudağını ısırdı. Ters bir şey söylerse bu romantik anı mahvedeceğini biliyordu ve bunu istemediğine emindi. Söylemesi gereken şeyin ne olduğunu da biliyordu ama nedense çok zor geliyordu işte. Yani o iki kelime altı üstü bir zamir ve bir bağlaçtan ibaretti ama gene de…
Yiğit gözlerini yavaşça yerden kaldırdı. Alev’in ayak uçlarından yukarı çıkan bakışları en son gözlerine geldi ve orada kaldı. Yiğit Ondan hoşlanıyordu ve O’nun da kendisi için bunları hissedip hissetmediği bilmek istiyordu.
Alev gerçekten acı çekiyordu. Yani sırf utandığı için bunu saklamak istemiyordu. Aksine fısıldamak, söylemek, haykırmak…!
“Ben de” dedi sonunda. “Ben de seni özledim.”
İkisinin de kalbi neredeyse kulak zarlarında atmaya başlamıştı. Sustukça daha çok heyecanlanıyorlardı. En sonunda Yiğit, buna bir son vermek istercesine konuştu:

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
01 May 2010 18:20
apple*
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 28
Kayıt: 03 Nis 2010
Mesajlar: 35
Favori Anime & Manga: . . .
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

apple*
Otaku (Level 1)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
İnanamıyor! İnanamıyor! mü-kem-mel bir bölümdüü!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! bayıldımmm!!!! ne dedii, ne dedii??? meraktan çatlatma sakın bizii!! bu arada cidden çok hızlısın =)) =)) çatlayacam meraktan xD =)) aynı hızda bi bölüm dahaa =))

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 May 2010 15:49
Serenajp
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 33
Kayıt: 15 Tem 2009
Mesajlar: 100
Favori Anime & Manga: death note
Cinsiyet: Kız
Nerden: Ma-Ni-Sa

Durumu: Çevrimdışı

Serenajp
Otaku (Level 3)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
az sonra geliyoooorrr Çok Mutlu

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
04 May 2010 13:58
Serenajp
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 33
Kayıt: 15 Tem 2009
Mesajlar: 100
Favori Anime & Manga: death note
Cinsiyet: Kız
Nerden: Ma-Ni-Sa

Durumu: Çevrimdışı

Serenajp
Otaku (Level 3)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
Eveet gene kısa bir bölüm ama dediğim gibi kısa ama sık koymaya çalışıyorum..

16. bölüm

İkisinin de kalbi neredeyse kulak zarlarında atmaya başlamıştı. Sustukça daha çok heyecanlanıyorlardı. En sonunda Yiğit, buna bir son vermek istercesine konuştu:
“Partide ne giymeyi düşünüyorsun?”
Alev bir an duraksadı.
“Çok özel bir şey giyilmesi gerekmiyor herhalde, değil mi?”
“Çok özelden kastının ne olduğuna göre değişir.”
Alev güldü.
“Yani öyle ortaçağ balolarındaki gibi olmuyordur sanırım.”
“Eh.” Dedi Yiğit ikilemde kalmış gibi. “Bu partide her şey serbest ne de olsa. İsteyen okul formasıyla gelir isteyen gelinlikle.”
“İkisinin de olma ihtimali yok denecek kadar az” diye gülümsedi Alev. “Peki sen ne giymeyi düşünüyorsun?”
“Bilmem.” Dedi Yiğit gözlerini devirerek. “Ne giymemi istersin?”
“Sen bilirsin, yani, bana sormana gerek yok!” derken tekrar kızardı Alev.
“Hayır, var” dedi Yiğit kabullenemezmişçesine. “Kavalyen bensem ve benim eşim de sensen…”
“Bir şey gelmiyor ki aklıma.”
“Ne dersin ikimiz de aynı renk kıyafet giyelim mi?” diye atıldı Yiğit heyecanlı heyecanlı. “Hem birlikte olduğumuz belli olur.”
Alev’in içinden bir ürperti daha geçti. ‘Birlikte olmak’ deyince..
“Olabilir…Aslında çok güzel!” dedi hevesle.
“Tamam, o zaman bu hafta sonu kıyafet bakmaya çıkalım!”
“Ne?!” diye yükseldi Alev’in ses tonu elinde olmadan. “Biz mi? Alışveriş yani?..”
“Eveet.” dedi Yiğit rahat bir tavırla. “N’oldu ki?”
“Seni bilmem ama ben daha önce hiç böyle bir alışverişe çıkmamıştım. O yüzden de pek rahat olamıyorum haliyle, kusura bakma.”
Yiğit güldü ve sesini fısıldarcasına alçalttı:
“Merak etme, böylesi benim için de ilk olacak.”
“Cidden mi?
“Cidden.”
“Peki…” Alev emin olamıyormuş gibi sordu, “Bunu istediğine emin misin?”
“Seni cumartesi günü saat on ikide alırsam istediğimden emin olur musun?”
“Belki” dedi Alev gülümseyerek. “Bu arada dal kırılmak üzere.”
Yiğit farkında olmadan irkildi.
“Ciddi misin?!”
Alev gülmeye başladı. “Tabi ki hayır. Sadece artık gitme vaktimizin geldiğini söylemeye çalıştım. Etüt başladı.”
“Etüt!?” dedi Yiğit sözcüğü imayla vurgulayarak. “Etüt kimin umurunda…”
Daha sonra cümlesi yarım kalmışçasına ekledi:
“Yani sen burada olduğun sürece.”
Alev sıcak bir tebessümle karşıladı bu cümleyi. Bu an hiç bitmesin istiyordu. Hem de hiç…
**
“Elinde ölçü aletine benzer bir şey göremiyorum?” dedi Enes etkileyici bakışlarıyla Sevde’yi süzerken.
“Evet, çünkü buraya gelirken bunu aklıma getiremeyecek kadar heyecanlıydım” dedi Sevde ve daha cümlesinin sonuna gelmeden Enes’in koluna girmişti bile.
‘Vay canına, sandığımdan da hızlı’ diye geçirdi Enes içinden. Oldukça mutluydu. En azından Sevde için ayrıca masraf etmek zorunda kalmamıştı. Daha önceden Elif ile gelmeyi düşünerekten aldıkları biletler epeyce işine yaramış gibiydi. Böyle düşünmenin hoş olmadığını biliyordu ama zaten hangi tavrı hoştu ki?
“Ee, filmin adı ne?” diye sordu Sevde.
“Sürpriz olsun demiştin.”
“Vazgeçtim.”
“Olsun. Bekle ve gör.”
“Güzel midir ki..”
“Benle gidiyorsun ve şüpheli misin?”
“Hayır ama kabul et ki senin gibi kusursuz birinin yanında hangi film olsa kusurlu kalacak.”
“Vay, iltifatları beğendim.” Dedi Enes sırıtarak.
“Eh” dedi Sevde. “Dünyada bedavaya laf bile yok artık, biliyorsun. Bir ara karşılığını isterim.”
Enes güldü. ‘Fazlasıyla geri ödemede bulunacağımdan emin olabilirsin’ diye geçirdi içinden.
Her ne kadar Elif’ten gizli böyle şeyler yapması gayet yanlışsa bile O’na göre bunlar, ara sıra yapılabilecek cinsten kaçamaklardı. Ve olayın kaçamaktan öteye geçmesine ramak kalmıştı..

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
04 May 2010 14:53
From The Inside
Otaku (Level 2)
Otaku (Level 2)



Yaş: 32
Kayıt: 15 Ksm 2008
Mesajlar: 82
Favori Anime & Manga: Fushigi Yugi, Kamikaze kaito jeanne, Puchi puri yucie
Cinsiyet: Kız
Nerden: Cehennemin Dibinden
Teşekkür: 3

Durumu: Çevrimdışı

From The Inside
Otaku (Level 2)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
Hepsini serviste okudum =) çok sürükleyici olmuş ben de fen lisesindeyim ve son sınıfım ygs hedelerinden ben de geçtim açıkçası benim bulunduğum lise ortamıyla hikayendeki ortam pek uyuşmuyor ^^' biz daha ilkeliz dedikodu yok gazete yok onun yerine bol bol test var =P Bir de az betimleme kullanıyorsun sanki, daha çok olay ağırlıklı olmuş betimlemelere de biraz asılıp dengeyi kursan daha iyi olur gibi geldi banaa =)
İlk okurken Sevde ile Yiğit'in birşeyler yaşayacağını düşünmüştüm ama sonlara doğru sevde biraz farklı biri çıktı maşallah pek de cesurmuş =D aleve de hala ısınamadım neyse devam takip edicem bu fanfici güzel olmuş tebrikler =)

Bu Fanfic =)
Bu Fan Art =)
Bu da cynthia witthoft:

xD
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
06 May 2010 20:26
Serenajp
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 33
Kayıt: 15 Tem 2009
Mesajlar: 100
Favori Anime & Manga: death note
Cinsiyet: Kız
Nerden: Ma-Ni-Sa

Durumu: Çevrimdışı

Serenajp
Otaku (Level 3)
(serena) bir fen lisesi öyküsü(21. bölüm)--YENİ-- Konu: Yanıt: (serena) bir fen lisesi öyküsü
Alıntıyla Cevap Gönder
Teşekkürler ben de son sınıfım =) ama fen lisesinde okumadım ya zaten bu gazete vs vs bazı okul etkinlikleri toplama oldu mesela bazısı uşak fenden bazısı başka yerden falan. ama olan şeylermiş tabi söyleyenlerin yalancısıyım ben de Gülücük Dağıtıyor dediğinde haklısın betimlemeler fazla değil çünkü iyi betimleyecek kadar çok bilmiyorum oraları işte. Gerçi her şeyin uyması da gerekmiyo hikaye sonuçta bu gerçek değil ya =) iyi geçmiştir sanırım sınavın ah ah şu lysem de iyi geçse başka ne isterim... Hüzünlü Eh çok konuştum hadi iyi okumalar Dil Çıkartıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
06 May 2010 22:13
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 7, 8, 9 ... 11, 12, 13, Sonraki
8. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 125 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız