Silver Light In The Darkness [11. Bölüm Eklendi] Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 13, 14, 15, Sonraki |
Yazar
Mesaj
psico_mama yazmış:
benim de kızdığım kısım o ya kızda hiçbirşey yok ama çizen kişinin torpilinden bütün yakışıklıları götürüyo değse bu kadar kızmıycam
Beğenmene sevindim umarım yeni bölüm yakın zamanda gelebilir...
bncede çok torpil yapmışlar ayıp ama
nese yeni bölümü bekliorum
nese yeni bölümü bekliorum
*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
Soundtrack
Evanescence – Going Under
Kan kırmızı gözler karşısındaki lacivert bakışları delerken, Zero tek bir bilek hareketiyle boynundaki bıçağı ikisinden uzak bir mesafeye fırlatır. Verona nefes almaya fırsat bulamadan Zero ayağa kalkmış burnunun dibine dikildiğinde elinden geldiğince soğukkanlılığını korumaya çalışır. Aralarında birkaç santimden daha az bir mesafe varken delikanlı dudaklarına öfkeyle fısıldar.
“Sence bunu isteyerek mi tercih ettim?” Genç kadın gözlerini bile kırpmadan karşısında sertçe nefes alan vampire bakar. İçinde bir yerde fazlasıyla rahatlarken bunu belli etmeyen soğuk bir sesle konuşur.
“Sana yardım edebilirim.” Zero alaycı bir şekilde gülerek geriye bir adım atar ve arkasını dönerek sokakta uzaklaşırken cevaplar.
“Boş versene.” Verona eline geçen fazlasıyla iyi kozu değerlendirmek üzere hızla yanına ilerler. Adımlarına ayak uydurduğunda ellerini ceplerine sokarken konuşur.
“Kolay olacağını söylemiyorum. Canın fazlasıyla yanacak. Tehlikelerinden bahsetmiyorum bile…” Verona delikanlıya düşünmesi için birkaç saniye tanıdıktan sonra devam eder.
“Ama daha önce yaptım. Yine yapabilirim. Tekrar bir avcı olabilirsin.” Genç kadın yanındaki adamın adımlarının yavaşladığını fark ettiğinde gülümsemesini engellemeye çalışır.
“Karşılığında ne istiyorsun?”
“İkimizin de istediği bir şeyi. Arashi’yi öldürmeme yardım et.”
“Nasıl? Daha kim olduğunu bile bilmiyorum.” Verona hafifçe gülerken içinde bir merak dalgası kabarır. Demek ki Arashi ona olduğundan farklı biri olarak görünmüştür. Verona onu bulduğunda yüzündeki ifadeden kim olduğunu merak etmeye başlar.
“Ah. Onunla bugün karşılaştın bile. Dış görünüşünü değiştirebilir. Sana kim gözüktü bilemem tabi.” Zero’nun bariz bir şekilde rahatladığı gözünden kaçmazken devam eder.
“Eğer aklında durmadan düşündüğün bir şey varsa o bunu hisseder. Ve senin etkileneceğini düşündüğü şekli alır.” Zero yürümeye devam ederken Verona da sessizce ona eşlik eder. Birkaç adım sonra Zero bir anda yerinde durur. Yavaşça başını yanında duran genç kadına çevirir. Gözlerini gözlerine hapsederken konuşur.
“Tamam.” Verona başıyla hafifçe onaylarken yüzüne yayılmak için çaba harcayan sırıtışını güven verici bir gülümsemeye dönüştürür.
“Merak etme çocuk. Arashi konusunda bir planım var.” Bir adımını geriye atar ve sırtını ona dönerek uzaklaşırken konuşur.
“Yine görüşeceğiz.” Genç kadın yüzündeki kocaman gülümsemeyi karanlığın içine gizlemiş, ona arkasını dönerek ilerlerken Zero sessizce uzaklaşmasını izler.
--------------------
Verona yüzündeki soğuk gülümseme ilk oluştuğundan beri hiç değişmeden kendini koltuğa bırakır. Eteğinin altındaki bıçağı masaya bırakırken bir sigara yakar. Her zamanki gibi dağılmaya başlamış salona göz gezdirdikten sonra odasına ilerler.
--------------------
Genç adam amaçsızca sokaklarda karşısına hiç vampir çıkmamış, dolaştıktan sonra güneş doğarken kendini otel odasındaki yatağa bırakır. Uyku onu sarmalamadan önce son düşündüğü şey, akıntının onu doğru yöne sürükleyip sürüklemediği olur…
--------------------
Verona kapıdaki tıkırtıyla yataktan fırlarken hıza yastığının altındaki bıçağı kapar. Açılan kapının önünde durduğunda içeriye giren kişiyi gördüğünde elindeki bıçağı sehpaya fırlatarak saplar ve koltuğa yığılır. Kapıyı arkasından kapayan genç kadın elindeki poşetleri önüne koyar.
“Ne hoş bir karşılama bu böyle.” Verona gözlerini devirerek ona bakar.
“Bunlar ne?” Missy gülümseyerek poşetlerdeki eşyaları çıkarmaya başlar.
“Sana da günaydın. Gerekli olacağını düşündüğüm malzemeleri aldım gelirken. Anlarsın ya… Onun için…” Genç kadın ürperirken Verona başını arkaya uzatarak ayaklarını sehpaya dayar.
“Kabul edeceğini nerden biliyordun Mis? Ben bile emin değildim.” Missy poşetleri boşaltmış ortadan kaldırırken güler.
“Kabul etmemesi gibi bir ihtimal yoktu bence.” Genç kadın koltuğa iğreti bir şekilde oturur.
“Verona… Bunu yapmak istediğinden hâlâ emin misin? Yani çok tehlikeli değil mi?” Verona başını yasladığı yerden kaldırarak ona bakar.
“Hangisi plan mı, yoksa bir vampiri daha insan yapmam mı?” Missy ciddi bir yüzle ona bakar.
“İkisi de. Geçen sefer olanları unutmadım, ikiniz de canınızı son anda kurtarmıştınız.” Verona omzunu silker.
“Ama başarmıştım değil mi?” Missy ifadesini bozmadan ona bakarken Verona gözlerini devirir.
“Hey! Ben Zero’ya bu işin gökkuşağı ve kelebeklerle olmayacağını söyledim, tamam mı? Plana gelince de… Onu da ilk gördüğüm zaman söylerim. Ayrıca bana şöyle bakmayı kes. Ne var?” Missy hafifçe gülümserken tek kaşını kaldırarak sorar.
“Aptal çocuk ne zaman Zero olmayı başardı gözünde?” Verona gözlerini devirerek cevaplar.
“Arashi ile karşılaşıp kafayı yemeden hayatta kaldığından beri.” Genç kadının gözleri şaşkınlıkla açılırken Verona derin bir nefes alarak başını sallar.
--------------------
Soundtrack
Evanescence – Lose Conrtol
Birkaç gün sonra Zero nereye gittiğinin farkında olmadan sokakta ilerlerken yan sokakta yankılandığını duyduğu topuk sesleriyle farkında olmadan hafifçe gülümser. Sokağın sonuna hızlı adımlarla vardığında duvara sırtını yaslayarak ona yaklaşmakta olan ritmik adımları dinler. Sokağın başında genç bir kadın figürü belirdiğinde varlığını belli etmek istercesine nefes alır. Yanındaki kadın ona dönüp hızla bir yumruk savurmak üzereyken güçlü refleksleri sayesinde karşısındakini son anda tanıyarak genç adamın sol yanağıyla yumruğu arasında birkaç santim kala durur. Genç kadın derin bir nefes alarak yumruğunu indirir.
“Benim yanıma bu kadar sessiz yaklaşmamalısın çocuk, bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmaya bilirsin.” Zero umursamadan elleri ceplerinde gökyüzüne bakarak cevaplar.
“Bir dahaki sefere seni durdurmuş olurum.” Verona bu cevap karşısında hafifçe gülümser.
“Öyle olsun bakalım. Hazır mısın?” Verona Zero’nun dikkatini çekmeyi başarmış menekşe gözler ona kilitlenerek sorar.
“Neye?” Verona hafifçe gülümseyerek birkaç adım attığında arkasından başka bir çift ayağın onu izleyeceğinin farkına mırıldanır.
“Tekrar insan olmaya.” Zero Verona’nın yanında sessizce yürürken aklında fazlasıyla zorlu bir soru vardır. Gerçekten buna hazır mıdır? Zero’ya yanıt olarak yanındaki genç kadın konuşur.
“Sana kolay olmayacağını söyledim. Şimdi de söylüyorum. Tekrar insan olduğunda uzun süredir yaşamadığın birçok zorlukla karşılaşacaksın. Hafızan zayıflayacak. Güçlerin de öyle. Avcı olmana rağmen şu an olduğundan daha zayıf olabilirsin. Gerçi bu senin içindeki güce bağlı biraz da… En başta Arashi düşüncelerini daha kolay okuyacak ve…”
“Öğret o zaman.” Genç kadın bu sessiz delikanlının cümlesini kesmesini beklemediği belli şaşkınca ona bakar.
“Neyi?” Zero bir an için ona baktıktan sonra önüne bakmaya devam ederek cevaplar.
“Ona karşı kendimi kapatmayı.” Verona gülümseyerek yanındaki delikanlıya bakar.
“Tabi. Ne zaman istersen...”
“Şimdi.” Verona tek kaşını kaldırarak ona baktığında Zero açıklar.
“Bir daha onunla karşılaştığımda bir öncekine benzer bir şey yaşamak istemiyorum.” Verona hafifçe başını sallar.
“Anlıyorum. Ama bunu hiçbir şey kullanmadan yapabilecek gücüm yok. Gerekli birkaç şey var.” Verona’nın gözleri delikanlının boynuna kayarken konuşur.
“Ve o dövme bize yardımcı olacak. Yarın buralarda ol çocuk. Zihin kontrolü ders bir başlıyor.” Zero sessizce ona bakarak başını sallar. Verona onaylarcasına başını yana eğdikten sonra uzaklaşırken Zero düşünceler içinde onun gidişini izler.
--------------------
Genç kadın uzun süredir ilk defa giydiği spor ayakkabıları ve sırt çantasıyla bir gece önce olduğu sokakta dolaşır. Sakince bir sigara çıkarıp yakar. Havaya karışan beyaz dumanı izlerken karanlığın içinde gümüş rengi bir ışıltıyı gördüğünde gülümser. Sigarasından bir nefes daha alırken genç adamın ona yaklaşmasını izler.
“Geç kaldın.” Zero hafifçe gülerken cevaplar.
“Level E’ler.” Verona hafifçe başını sallarken arkalarındaki bir depoya ilerler. Kapının önüne geldiğinde çantasını yavaşça yere bırakarak kapıya bir tekme savurur. Kapı ilk hamlede arkasındaki tozları havalandırarak yere düşerken Verona Zero’ya yol verirken konuşur.
“İlk dersine hoş geldin.” Genç adam ortadaki metal masa dışında hiçbir şey olamayan boş depoya bakar. Verona elindeki çantayı masaya bırakarak açtığında Zero yanına ilerler. Verona çantanın içinden boynundaki dövmeyle aynı desenin kazındığı geniş bir tahta levha çıkardığında Zero soru dolu gözlerle ona bakıyordur.
“Bu simge uzun yıllardır ailemdeydi. Şimdiye kadar kullanma ihtiyacı hissetmemiştim. Çantanın içinden gümüş saplı küçük bir cep bıçağı çıktığında Verona ona döner.
“Kanına ihtiyacım olacak.” Zero hafifçe başını salladığında Verona onun bileğini kavrar. Yavaşça avucuna geniş ama derin olmayan bir kesik açarak damlayan kanı plakanın üzerine getirir. Zero’nun kanının değdiği yerler hafifçe yeşil bir ışık yaydıktan sonra sönerken kan desenlerin arasındaki kanallar boyunca ilerliyordur.
Verona bıçağı silmiş o da aynı şekilde elinin içine bir kesik açarak plakanın diğer tarafından kanını akıtmaya başlar. Genç kadın gözlerini kanının değdiği alanlarda yarattığı kırmızı ışıktan çekerek karşısındaki delikanlının gözlerine bakar. Plaka’nın üzerinde birbirine değmek üzere olan iki farklı kanı takip eden gözler kan kırmızıya dönüşmüştür çoktan.
Genç kadına bu kırmızı bakışlar fazlasıyla tanıdık gelirken plakanın üzerindeki iki kan birleştikleri yerden başlayarak her tarafına sarı bir ışık yayarken Verona elini çekerek konuşur.
“Sanırım bu gecelik yeterli olur.” Zero gözlerini hala plakadan ayırmamış sarı rengin gittikçe azalışını izlerken Verona konuşur.
“Kan, en eski ve en değerli büyülü maddedir. Bu yüzden nerdeyse her büyünün temelinde o vardır.” Zero biliyorum dercesine başını sallarken Verona derin bir nefes alarak ciddiyetle konuşur.
“Bak çocuk. Birazdan burada görmemi istemediğin şeyleri görebilirim. Bu yüzden seni uyarmak sorundayım. Görmemi istemediğin şeyleri saklamaya kalkma. Çünkü o zaman daha belirgin bir şekilde gözümün önüne gelirler.” Zero hafifçe başını sallarken devam eder.
“Kendine fazla yüklenmenin anlamı yok. Bunu ilk seferde başaran çok az kişi olmuştur.” Zero sessizce onun konuşmasını dinliyordur.
“Şimdi masanın arkasına karşıma geçeceksin ve ben elimi bu plakaya dayayarak senin anılarına girmeye çalışacağım. Sense sakin bir şekilde beni engellemek ve anılarına eğer ulaşmışsam sana karşı kullanamayacağım gereksiz anıları bana göstermeye çalışmalısın.” Zero gittikçe konsantre olan bir yüzle onu dinliyordur. Yavaşça başını salladığında Verona sorar.
“Hazır mısın?” Zero yine aynı şekilde onayladığında Verona elini masanın üzerindeki plakanın iki yanına yerleştirir ve plakadan sarı ışıklar çıkarken Zero’nun gözlerinin içine bakarak sihirli sözcükleri mırıldanır.
“Tári Ancalimë”
Evanescence – Going Under
Kan kırmızı gözler karşısındaki lacivert bakışları delerken, Zero tek bir bilek hareketiyle boynundaki bıçağı ikisinden uzak bir mesafeye fırlatır. Verona nefes almaya fırsat bulamadan Zero ayağa kalkmış burnunun dibine dikildiğinde elinden geldiğince soğukkanlılığını korumaya çalışır. Aralarında birkaç santimden daha az bir mesafe varken delikanlı dudaklarına öfkeyle fısıldar.
“Sence bunu isteyerek mi tercih ettim?” Genç kadın gözlerini bile kırpmadan karşısında sertçe nefes alan vampire bakar. İçinde bir yerde fazlasıyla rahatlarken bunu belli etmeyen soğuk bir sesle konuşur.
“Sana yardım edebilirim.” Zero alaycı bir şekilde gülerek geriye bir adım atar ve arkasını dönerek sokakta uzaklaşırken cevaplar.
“Boş versene.” Verona eline geçen fazlasıyla iyi kozu değerlendirmek üzere hızla yanına ilerler. Adımlarına ayak uydurduğunda ellerini ceplerine sokarken konuşur.
“Kolay olacağını söylemiyorum. Canın fazlasıyla yanacak. Tehlikelerinden bahsetmiyorum bile…” Verona delikanlıya düşünmesi için birkaç saniye tanıdıktan sonra devam eder.
“Ama daha önce yaptım. Yine yapabilirim. Tekrar bir avcı olabilirsin.” Genç kadın yanındaki adamın adımlarının yavaşladığını fark ettiğinde gülümsemesini engellemeye çalışır.
“Karşılığında ne istiyorsun?”
“İkimizin de istediği bir şeyi. Arashi’yi öldürmeme yardım et.”
“Nasıl? Daha kim olduğunu bile bilmiyorum.” Verona hafifçe gülerken içinde bir merak dalgası kabarır. Demek ki Arashi ona olduğundan farklı biri olarak görünmüştür. Verona onu bulduğunda yüzündeki ifadeden kim olduğunu merak etmeye başlar.
“Ah. Onunla bugün karşılaştın bile. Dış görünüşünü değiştirebilir. Sana kim gözüktü bilemem tabi.” Zero’nun bariz bir şekilde rahatladığı gözünden kaçmazken devam eder.
“Eğer aklında durmadan düşündüğün bir şey varsa o bunu hisseder. Ve senin etkileneceğini düşündüğü şekli alır.” Zero yürümeye devam ederken Verona da sessizce ona eşlik eder. Birkaç adım sonra Zero bir anda yerinde durur. Yavaşça başını yanında duran genç kadına çevirir. Gözlerini gözlerine hapsederken konuşur.
“Tamam.” Verona başıyla hafifçe onaylarken yüzüne yayılmak için çaba harcayan sırıtışını güven verici bir gülümsemeye dönüştürür.
“Merak etme çocuk. Arashi konusunda bir planım var.” Bir adımını geriye atar ve sırtını ona dönerek uzaklaşırken konuşur.
“Yine görüşeceğiz.” Genç kadın yüzündeki kocaman gülümsemeyi karanlığın içine gizlemiş, ona arkasını dönerek ilerlerken Zero sessizce uzaklaşmasını izler.
--------------------
Verona yüzündeki soğuk gülümseme ilk oluştuğundan beri hiç değişmeden kendini koltuğa bırakır. Eteğinin altındaki bıçağı masaya bırakırken bir sigara yakar. Her zamanki gibi dağılmaya başlamış salona göz gezdirdikten sonra odasına ilerler.
--------------------
Genç adam amaçsızca sokaklarda karşısına hiç vampir çıkmamış, dolaştıktan sonra güneş doğarken kendini otel odasındaki yatağa bırakır. Uyku onu sarmalamadan önce son düşündüğü şey, akıntının onu doğru yöne sürükleyip sürüklemediği olur…
--------------------
Verona kapıdaki tıkırtıyla yataktan fırlarken hıza yastığının altındaki bıçağı kapar. Açılan kapının önünde durduğunda içeriye giren kişiyi gördüğünde elindeki bıçağı sehpaya fırlatarak saplar ve koltuğa yığılır. Kapıyı arkasından kapayan genç kadın elindeki poşetleri önüne koyar.
“Ne hoş bir karşılama bu böyle.” Verona gözlerini devirerek ona bakar.
“Bunlar ne?” Missy gülümseyerek poşetlerdeki eşyaları çıkarmaya başlar.
“Sana da günaydın. Gerekli olacağını düşündüğüm malzemeleri aldım gelirken. Anlarsın ya… Onun için…” Genç kadın ürperirken Verona başını arkaya uzatarak ayaklarını sehpaya dayar.
“Kabul edeceğini nerden biliyordun Mis? Ben bile emin değildim.” Missy poşetleri boşaltmış ortadan kaldırırken güler.
“Kabul etmemesi gibi bir ihtimal yoktu bence.” Genç kadın koltuğa iğreti bir şekilde oturur.
“Verona… Bunu yapmak istediğinden hâlâ emin misin? Yani çok tehlikeli değil mi?” Verona başını yasladığı yerden kaldırarak ona bakar.
“Hangisi plan mı, yoksa bir vampiri daha insan yapmam mı?” Missy ciddi bir yüzle ona bakar.
“İkisi de. Geçen sefer olanları unutmadım, ikiniz de canınızı son anda kurtarmıştınız.” Verona omzunu silker.
“Ama başarmıştım değil mi?” Missy ifadesini bozmadan ona bakarken Verona gözlerini devirir.
“Hey! Ben Zero’ya bu işin gökkuşağı ve kelebeklerle olmayacağını söyledim, tamam mı? Plana gelince de… Onu da ilk gördüğüm zaman söylerim. Ayrıca bana şöyle bakmayı kes. Ne var?” Missy hafifçe gülümserken tek kaşını kaldırarak sorar.
“Aptal çocuk ne zaman Zero olmayı başardı gözünde?” Verona gözlerini devirerek cevaplar.
“Arashi ile karşılaşıp kafayı yemeden hayatta kaldığından beri.” Genç kadının gözleri şaşkınlıkla açılırken Verona derin bir nefes alarak başını sallar.
--------------------
Soundtrack
Evanescence – Lose Conrtol
Birkaç gün sonra Zero nereye gittiğinin farkında olmadan sokakta ilerlerken yan sokakta yankılandığını duyduğu topuk sesleriyle farkında olmadan hafifçe gülümser. Sokağın sonuna hızlı adımlarla vardığında duvara sırtını yaslayarak ona yaklaşmakta olan ritmik adımları dinler. Sokağın başında genç bir kadın figürü belirdiğinde varlığını belli etmek istercesine nefes alır. Yanındaki kadın ona dönüp hızla bir yumruk savurmak üzereyken güçlü refleksleri sayesinde karşısındakini son anda tanıyarak genç adamın sol yanağıyla yumruğu arasında birkaç santim kala durur. Genç kadın derin bir nefes alarak yumruğunu indirir.
“Benim yanıma bu kadar sessiz yaklaşmamalısın çocuk, bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmaya bilirsin.” Zero umursamadan elleri ceplerinde gökyüzüne bakarak cevaplar.
“Bir dahaki sefere seni durdurmuş olurum.” Verona bu cevap karşısında hafifçe gülümser.
“Öyle olsun bakalım. Hazır mısın?” Verona Zero’nun dikkatini çekmeyi başarmış menekşe gözler ona kilitlenerek sorar.
“Neye?” Verona hafifçe gülümseyerek birkaç adım attığında arkasından başka bir çift ayağın onu izleyeceğinin farkına mırıldanır.
“Tekrar insan olmaya.” Zero Verona’nın yanında sessizce yürürken aklında fazlasıyla zorlu bir soru vardır. Gerçekten buna hazır mıdır? Zero’ya yanıt olarak yanındaki genç kadın konuşur.
“Sana kolay olmayacağını söyledim. Şimdi de söylüyorum. Tekrar insan olduğunda uzun süredir yaşamadığın birçok zorlukla karşılaşacaksın. Hafızan zayıflayacak. Güçlerin de öyle. Avcı olmana rağmen şu an olduğundan daha zayıf olabilirsin. Gerçi bu senin içindeki güce bağlı biraz da… En başta Arashi düşüncelerini daha kolay okuyacak ve…”
“Öğret o zaman.” Genç kadın bu sessiz delikanlının cümlesini kesmesini beklemediği belli şaşkınca ona bakar.
“Neyi?” Zero bir an için ona baktıktan sonra önüne bakmaya devam ederek cevaplar.
“Ona karşı kendimi kapatmayı.” Verona gülümseyerek yanındaki delikanlıya bakar.
“Tabi. Ne zaman istersen...”
“Şimdi.” Verona tek kaşını kaldırarak ona baktığında Zero açıklar.
“Bir daha onunla karşılaştığımda bir öncekine benzer bir şey yaşamak istemiyorum.” Verona hafifçe başını sallar.
“Anlıyorum. Ama bunu hiçbir şey kullanmadan yapabilecek gücüm yok. Gerekli birkaç şey var.” Verona’nın gözleri delikanlının boynuna kayarken konuşur.
“Ve o dövme bize yardımcı olacak. Yarın buralarda ol çocuk. Zihin kontrolü ders bir başlıyor.” Zero sessizce ona bakarak başını sallar. Verona onaylarcasına başını yana eğdikten sonra uzaklaşırken Zero düşünceler içinde onun gidişini izler.
--------------------
Genç kadın uzun süredir ilk defa giydiği spor ayakkabıları ve sırt çantasıyla bir gece önce olduğu sokakta dolaşır. Sakince bir sigara çıkarıp yakar. Havaya karışan beyaz dumanı izlerken karanlığın içinde gümüş rengi bir ışıltıyı gördüğünde gülümser. Sigarasından bir nefes daha alırken genç adamın ona yaklaşmasını izler.
“Geç kaldın.” Zero hafifçe gülerken cevaplar.
“Level E’ler.” Verona hafifçe başını sallarken arkalarındaki bir depoya ilerler. Kapının önüne geldiğinde çantasını yavaşça yere bırakarak kapıya bir tekme savurur. Kapı ilk hamlede arkasındaki tozları havalandırarak yere düşerken Verona Zero’ya yol verirken konuşur.
“İlk dersine hoş geldin.” Genç adam ortadaki metal masa dışında hiçbir şey olamayan boş depoya bakar. Verona elindeki çantayı masaya bırakarak açtığında Zero yanına ilerler. Verona çantanın içinden boynundaki dövmeyle aynı desenin kazındığı geniş bir tahta levha çıkardığında Zero soru dolu gözlerle ona bakıyordur.
“Bu simge uzun yıllardır ailemdeydi. Şimdiye kadar kullanma ihtiyacı hissetmemiştim. Çantanın içinden gümüş saplı küçük bir cep bıçağı çıktığında Verona ona döner.
“Kanına ihtiyacım olacak.” Zero hafifçe başını salladığında Verona onun bileğini kavrar. Yavaşça avucuna geniş ama derin olmayan bir kesik açarak damlayan kanı plakanın üzerine getirir. Zero’nun kanının değdiği yerler hafifçe yeşil bir ışık yaydıktan sonra sönerken kan desenlerin arasındaki kanallar boyunca ilerliyordur.
Verona bıçağı silmiş o da aynı şekilde elinin içine bir kesik açarak plakanın diğer tarafından kanını akıtmaya başlar. Genç kadın gözlerini kanının değdiği alanlarda yarattığı kırmızı ışıktan çekerek karşısındaki delikanlının gözlerine bakar. Plaka’nın üzerinde birbirine değmek üzere olan iki farklı kanı takip eden gözler kan kırmızıya dönüşmüştür çoktan.
Genç kadına bu kırmızı bakışlar fazlasıyla tanıdık gelirken plakanın üzerindeki iki kan birleştikleri yerden başlayarak her tarafına sarı bir ışık yayarken Verona elini çekerek konuşur.
“Sanırım bu gecelik yeterli olur.” Zero gözlerini hala plakadan ayırmamış sarı rengin gittikçe azalışını izlerken Verona konuşur.
“Kan, en eski ve en değerli büyülü maddedir. Bu yüzden nerdeyse her büyünün temelinde o vardır.” Zero biliyorum dercesine başını sallarken Verona derin bir nefes alarak ciddiyetle konuşur.
“Bak çocuk. Birazdan burada görmemi istemediğin şeyleri görebilirim. Bu yüzden seni uyarmak sorundayım. Görmemi istemediğin şeyleri saklamaya kalkma. Çünkü o zaman daha belirgin bir şekilde gözümün önüne gelirler.” Zero hafifçe başını sallarken devam eder.
“Kendine fazla yüklenmenin anlamı yok. Bunu ilk seferde başaran çok az kişi olmuştur.” Zero sessizce onun konuşmasını dinliyordur.
“Şimdi masanın arkasına karşıma geçeceksin ve ben elimi bu plakaya dayayarak senin anılarına girmeye çalışacağım. Sense sakin bir şekilde beni engellemek ve anılarına eğer ulaşmışsam sana karşı kullanamayacağım gereksiz anıları bana göstermeye çalışmalısın.” Zero gittikçe konsantre olan bir yüzle onu dinliyordur. Yavaşça başını salladığında Verona sorar.
“Hazır mısın?” Zero yine aynı şekilde onayladığında Verona elini masanın üzerindeki plakanın iki yanına yerleştirir ve plakadan sarı ışıklar çıkarken Zero’nun gözlerinin içine bakarak sihirli sözcükleri mırıldanır.
“Tári Ancalimë”
AqUa-hime yazmış:
ee? bu kadar mı? aqua senden daha doyurucu bir yorum beklerdim. Hayal kırıklığına uğradım açıkçası...
Arayı çok açtım bu sefer dimi *utanır* 1 hafta demişim en son 20 gün sonra yazdım ama bu sefer daha kısa sürede yollayacağımı umuyorum (tabi yorumlara bağlı bu)
5. sayfa (Toplam 15 sayfa) [ 146 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |