Yemeğin İsmi : "Yakut'un Pratik, Ne Buldun Doldur Ye Kahvaltılığı"


Malzemeler:

-Bir kaç dilim kaşar peyniri,

-1 kaşık salça,

-Birazcık margarin,

-Çok çok az sıcak su,

-Çeyrek çay kaşığı tuz ,

- 1 ya da 2 adet yumurta.

Arzu dahilinde eklenebilecek diğer şeyler:

- Kabuğu soyulmuş ve küçük parçalara ayrılmış bir adet domates,

- Daha ekşi bir tat arzu edenler için limon suyu,

Hazırlanışı:

Önce margarini tavaya atıp eritiyoruz. Sonra salçamızı ve arzumuza göre domatesimizi atıp hafif kavuruyoruz. Sonrasında çok çok az olan sıcak suyumuzu ekleyip hafif bir kıvam veriyoruz. Önceden dilimlemiş olduğumuz kaşarları bu karışımın içine atıp eritiyoruz. Yeterli sıvılık sağlanamadı ise azcık daha sıcak su ekliyoruz. Sonra yeterli pişirme sonrasında yumurtalarımızı boca ediyoruz.

Not: Sakın ekşi tat için limon suyunu yumurta pişmeden önce eklemeyin. Önce eklerseniz rüyanızda pişer o yumurta .

İşte bu kadar pratik güzel, karma bir yemek. Daha içine bir çok şey eklenebilir mesala önceden hafif kavrulmuş mantar çok güzel gidebilir.

Tarifimizi verdikten ve yemeğimizi yapıp yemek için hazırlandıktan sonra sıra bir yemekle ilgili anımızı dinlemeye geldi. Siz bir yandan yiye durun ben anlatayım:

"Yıllar önce olan bir olay: Bir arkadaşım ve kız arkadaşı ile buluşmuştum ikisini de çok severim. Özellikle kızarkadaşını çok severim çünki her zaman bize karşı kibardı ve çok pasta, böreklerini yedim. Yakın bir zamanda mutluluklarını evlilikle yeminli bir hale getiriyorlar. İkisi adına da çok mutlu oluyorum. Neyse ara notlardan sonra hikayeye devam edelim. Neyse bir kafede buluştuk, oturuyoruz. Bu tür durumlarda yancı olmak zordur. Ama genelde kaçtığım için bu sefer kesin görüşmek istemişlerdi. Yine bize pasta getirmişti ama ne pasta benim en sevdiğim pasta: Elmalıpasta !!! . Bize verdi. Ben dayanamadım açtım, benden cesaret alan arkdaşımda benim açtığım paketten bir iki tane alıp tatmaya başladı. Ben kimseyi sallamıyorum tabi hapır hupur kafenin ortasında götürüyorum elmalıpastayı. Sonra animelerdeki gibi gözlerimde mutluluktan sular seller halinde yaşlar akıtan bir sevinç ifadesi belirdi. (Orion9 avatarı) .

Elimde özlem duyduğum elmalıpastalar bir yandan hapır hupur yiyorum, nefes aldıkça gözyaşlarım arasında ......'e elmalıpastalardan duyduğum haz ve lezzetin minnattarlığı türlü türlü iltifatlarla nefes aldıkça iletiyorum. Tabi sevindi kendisi de haklı iltifatlar karşısında. Ama elimde pastalardan biri doygunluk hissi ve haz azaldıktan sonra gözlerimi ve ağzımı pastadan ayırıp yüzüne baktığımda arkdaşıma dönük kısık, sinirli gözlerle süzmeye başladığını gördüm. O dakka kafama dank etti ki arkadaşım hiç teşekkür babında bir şey söylememişti. Sonunda ....... patladı. Arkadaşıma sinirlice: "Sen hiç güzel laflar etmiyorsun, pastalar için bir şey bile demedin. Onları hazırlamak için oturup gece ne kadar uğraştım" gibi şeyler demeye başladı. Daha önce biriken bir şeylerin patlaması diyebiliriz sanırım. Arkadaş : "Hayatım gerek duymadım, kem küm felan fıstık" işi iyice rezil etmeye başladı. Bende durumu kurtarayım diye "Biliyor musun ......, ...... bana da hep çok kaba. Hiç sallamıyor, ne bir güzel söz hiç bir şey yok. Kaç yıllık arkadaşıyım senin bir kaç ayda yarattığın etkiyi yaratmayı başaramıyorum. Seni sanki kırılacak bir değerli taş ya da değerse solacak bir çiçekmiş, güzellikmiş gibi incetmek istemeden çok derinlerinden gelen bir sevgiyle yaklaşıyor. " gibi şeyler söyleyip gönlünü arkdaşıma doğru almaya çalışıp midemde tekrar beliren pastaların hazzı ile tekrar yemeye koyuldum. Neyse baktım sonra işe yaramış, hanım arkadaşın gözlerinde bu sefer arkdaşıma doğru hafif, yumuşak sevgiyi ifade eden benim en sevdiğim kısık göz ifadesi belirmişti. Tabi ikisininde bu bakışını görüp elmalıpastalarıma dönmek benim ödülüm ve en büyük hazlarımdan biriydi o dakikalar . Bu yüzden hep derim kelimeler büyülüdür diye ya da sevgi sözcükleri hep sarfedilip ağızlardan, ruha doğru bir görünmeyen ve hep yinelenen bir bağ kurulmalı diye